logo

Şeref Meselesi 11. Bölüm izle

Özet: Şeref Meselesi 11. Bölüm'de;Nihat’ın sağ kolu Eşref’in, Yiğit’in adamları tarafından öldürülmesi ortalığı fena karıştırır.. Şeref Meselesi 11. Bölüm 1 Şubat Pazar akşamı saat 20:00'de Kanal D'de!
Yayınlandı: 20/03/2015
nuray smiley demiş ki;
arkadawlar bu diziyi cok seviyorum ama hic bi sayfada bulamiyorum hanki sayfada bakayim??biri bana yardim etsin
17.02.2015 - 19:16
0   0

leyloush demiş ki;
Selam herkeze. Selin'cim soyledigin her seye katiliyorum ve benim gibi dusundugun icin sevindim :)))
08.02.2015 - 21:23
0   0

MSFIGO demiş ki;
Selincigim, sen benim göznuruma laf söylersin bende Emiri kaparim ona göre ;))) O dedigin baliga pek benzetemedim. O baliklarin yüzü daha büyük ve kocaman, Nihatcigimin yüzü kibar :D
08.02.2015 - 17:03
0   0

MSFIGO demiş ki;
Secilcim, dogru, yanlis yazmisim ;)) Yoksa ne anlami kalirki dimi ;) Sagol canim :)
07.02.2015 - 15:05
0   0

SELİN demiş ki;
MSFİGO’cum vallahi Nihat’a hamsi suratlı benzetmesini ben yapmadım 80 yaşında Karadeniz’li komşu teyze yaptı,git ona çat! Ben sadece aktardım, elçiye zeval olmaz bilirsin! Ben benzetme yapsam hamsiye değil çipuraya benzetirdim herhalde, hani İzmirli’yim ya o bakımdan, bizim oraların balığı çüpura hamsi değil , bildiğin gibi hamsi Karadeniz’de yaşar. Emir’cime dokunma birde seninle uğraşmıyayım, LaLem’cim bana yetiyor;))) Öpüldün.
07.02.2015 - 14:03
0   0

Secil demiş ki;
Msfigo kardes karismak gibi olmasin "die Hoffnung sttirbt zuletzt" olacak :) Slm
07.02.2015 - 10:33
0   0

MSFIGO demiş ki;
Önce Selincikten basliyorum. Benim karizmatik Nihatim hamsi suratli degil bir kere ;))) Bak, kizarim sonra ;)) Ben senin Emirine birsey diyorummu ;))) Lalemcik, eh nihayet, Hakkiyi aldin, buna cok sevindim ;))) Soruna bende cevap vermek istiyorum. Toplum biraz paradox. Bir yandan kadinlar gücsüz görülür ama nefsinlerine gelirse bu kadinlardan olaganüstü caba sarf etmekleri beklenilir. Erkek hislerini ve isteklerini bastiramazlar ama kadin kadin oldugu icin bastirabilir diyorlar. Ama öte yandan erkekden birde güclü olmalari bekleniliyor. Ama bir gercek vardir erkek ve kadinin arasinda his ve nefsi konusunda pek fark yok. Kadinlar sadece baska yetistiriliyorlar. Birde kadin icin kuyrugunu sallamasa, erkek pesine düsmez diyorlar. Cevremde o tip kadinlari taniyorum. Kocasi sevgili yapiyor, kadin ona birsey diyecegine sevgilisini arayip küfrediyor. Kocasi icin bastan cikartilmis zavalli kurban olarak görüyor. Kalbuki o adam o yolun yolcusuysa her zaman yapar. Almacada sen o lafi cok isitmissindir: Die Hoffnung stirbt zuerst. Bu dizidede ayni. Kübra Yigit tarafindan kandirilmis ve intikam icin kullanilmis biri. Ama Yigite birsey diyecegine, Sibele catiyor. Cünkü icinde her zaman bir umut var. Birgün Yigit ona döner diye.
06.02.2015 - 23:20
0   0

LaLem demiş ki;
Selin‘cim bir geldin, pir geldin ve herzamanki gibi zevkle okuduğum güzel yorumlarınla yine kafamı karma karışık ettin. O kadar olsa kahramanım yiğit le sevgilisini yerden yere vurdun, nihat cıma kemik torbası dedin ve ben bütün bunlara rağmen sana haksızsın diyemiyorum, çünki yazdıklarını okuyunca seni haklı buluyorum. Eline ve emeğine sağlık. Ama sana da “salak emir” dedirttim ya artık gözüm açık gitmeyeceğim öbür tarafa;). Yorumunu okuduktan sonra yiğit in senin tabirinle sen kötü kardeşsin teranesini, sibel in kübra ya o denli kötü sözlerle saldırmasını, yiğit in her naneyi yiyip sibel in bir hatasını affetmemesini, sibel in valizini arabadan o şekilde atmasını ve sibel in annesiyle derya nın kübra ya karşı tutumunu bende kınıyorum. Sibel e karşı da herhangi bir sempati ve empati duymuyorum artık, mutlu musun? Sibel kübra ya mercimek beyinli, eline ne geçti dedi ama, kübra galiba böylece yiğit in çocuğuyla ilgilenmesine vesile oldu. Yani şerden haır doğdu, mu acaba? Bunu yeni bölümde gör4eceğiz. Birde senin şu eğer ben yiğit gibi kübra ya böyle bir şey yapan bir adama aşık olsam bundan utanır ve ondan vazgeçemesem bile kübra ne yaparsa yapsın ona gidip çatmazdım düşünceni çok beğendiğimi söylemek zorundayım., bunda da haklısın arkadaşım. Sorumu cevapladığın içinde ayrıca teşekkürler, bilgime bilgi katıldı. Tekrar hoşgeldin ve paramparça dizi yorumunda buluşmak üzere öpüldün.// Msfigo kardeşim, al hadi nihat senin olsun, bende şu toraman hakkı baba yı alayım. Hem benim adam da onu kıskanmaz, sende öpüldün güzel kardeşim.
06.02.2015 - 21:33
0   0

SELİN demiş ki;
LaLem’cim, MSFİGO’cum artık şu kambur, hamsi suratlı kemik torbası (bunlar benim 80 yaşındaki komşu teyzenin Nihat’a hayran kızına Nihat için söylediği sözler) adam için birbirinizle uğraşmayın bakayım;))) Bırakın gitsin. Bak artık daha tombiş ve esprili Hakkı babamız var onunla ilgilenin;))) DİZİYLE İLGİLİDİR: MSFİGO’cum, Emir’le Sibel’in arasında geçenler er veya geç birgün ortaya çıkacaktı demişsin bu konuda haklısın. Sibel’le Yiğit arasında bende senin gibi büyük bir aşk göremiyorum. Zaten hemen her bölümde söylediğimiz gibi Kübra’nın Yiğit konusunda Sibel’i suçlaması ve bu bölümde bilhassa hastanede ona öyle çıkışması haksızlık ve bu iki arkadaşın Yiğit gibi biri için birbirine girmeleri bencede çirkin. /// LaLem’cim Gül ve Yiğit’in adamlarına sahip çıkma konusunda yazdıklarına katılıyorum. Bu bölümde Hakkı babamız ortalığı toparladı. O da esprili birine benziyor. Galiba bizi epey eğlendirecekİ;) Yorumunda “sevdiği onu istemeyince veya başka bir kadınla aldatıca suçu öteki kadında arıyor ona bunları yapan adamda değil. Ama benim anlamadığım birşey var o da benim çevremde böyle yapan kadınların bile kübraya böyle düşündüğü ve davrandığı için kızması. Bunu bana selin ve msfigo bir anlatsın bakayım neden böyle oluyor? Bu cümlen aslında iki soruyu içeriyor birincisinin cevabı çok kolay: insanlar genellikle başkalarının hatalarını daha kolay görürler ve doğru davranmak konusunda başkasına öğüt vermek kolaydır. Çünki bu öğütü yerine getirmek için kendileri çaba harcamak zorunda değillerdir.İkinci sorunun cevabıysa daha kompleks. Bilhassa bizim toplumlarımız gibi kadın erkek güç seviyesinin orantısız olduğu toplumlarda kadınların gücü ancak hemcinslerine yetiyor. Hemcinslerini ilişkiden vazgeçirip erkeğin geri gelmesini sağlamaya çalışıyorlar. Erkeğin kadın tarafından baştan çıkarıldığı efsanesi bütün toplumlarda var olduğu ve kadınlarda bu erkek yalanına inandıkları için suçu hemcinslerinde arıyorlar. Sevdiği erkeği kaybetmek istemeyen kadın onun suçlu olduğunu bilinç altında kabul etmek istemiyor, çünki bunu kabul ederse bu ilişkiye devam etmesi zorlaşacak. Ama ikinci kadını suçlarsa onunla birlikte olması çok daha kolay. Öpüldünüz.
06.02.2015 - 15:48
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. YORUMUMUN SON BÖLÜMÜ: Saçmalayan üçüncü karakterimiz ise yaptığı yanlışı, yani Emir’le olan ilişkisini ta başından itibaren söylemesi gerekirken bunu saklamasının hata olduğunu bir kere bile sorgulamayan Sibel’di. Yiğit’in onu bu konuda suçlaması karşısında savunma olarak söylediği “senin yüzünden oldu geri zekalı, senden uzak durmak içindi, sen benim için çok tehlikeliydin” sözleri özürü kabahatinden büyük dedirtecek cinsten ve onun ne kadar kalpsiz ve insanları kullanan biri olduğuna işaret. Bu sözüyle resmen Yiğit’e aşık olduğunu bile bile onun etkisinden kurtulmak için Emir’i kullandığını itiraf etmiş oluyor. Yani Emir’in üzülmesi kırılması onun için önemli değil. Bu konuda Yiğit’e söylediği “ben seni Gül, Derya ve Kübra’ya rağmen sevdim” sözleriyse doğruydu . O nasıl onları affettiyse Yiğit’de madem seviyor, Sibel’le bu nedenle beraber olmak istemese bile , onun bu bu hatasını affetmesi gerekir ona hakaret etmesi değil. Ama Emir Efendi’mizin bu konudaki savunması “ben sana hiç yalan söylemedim”. Gerçi bu konuda Sibel’de yalan söylemiş sayılmaz, çünki Yiğit ona hiçbir zaman “Yiğit’le aranda birşey varmı diye sormadı ve o da ona yok diye yalan söylemedi ama Sanki alenen yapılan hata ve kötülükler, alenen yapıldığı için hata ve kötülük sayılmazmış gibi. Yiğit’in Sibel’i bıraktıkten sonra onun valizini arabadan fırlatıp atması ise affedilmez bir hareket. Aynı şekilde affedilmez bir harekette Sibel’in yine kendi hatasını bir an bile düşünmeden Kübra’ya saldırıp onu mutluluğunu bozmakla suçlaması, ona mercimek akıllı, yüzsüz diye hakaret etmesi bütün bunlar yetmezmiş gibi Emir’i kullanarak “onu abisinden ettin, sana yaptıkları iyilikleri böyle mi ödüyorsun “ (sanki umurundaymış gibi) diye duygu sömürüsü yapması ve hepsinden kötüsü onu yaralamak için, öyle olmadığını bile bile sen bu evden çıkmamak için Emir’le evlendin ve pislik sözleriyle hakaret etmesi sadece saçmalamanın doruğu değil aynı zamanda onun ne kadar duygusuz ve egoist biri olduğunun göstergesi. Sibel benim için bu bölümde bu hareketiyle bitti. Ben Sibel yerine olsam , Kübra gibi bir kızı resmen ve alenen intikamı için kullanıp sonra karnındaki bebeğiyle bırakan onun şerefini kurtarmak için sadece formalite olarak evlenmeyi bırak bebeğine adını vermeyi bile reddeden ve bunu yaptığı için kardeşine kızan; bu yetmezmiş gibi onun yüzünden evsiz yurtsuz kalan hamile bir kadını sokağa atmaya çalışan (o zaman gel sana başka ev açayım bile dememişti) ve bunu reddeden kardeşine kızmaya utanmayan bir adama aşık olduğum için ondan vazgeçemesem bile utanır ve Kübra bu konuda ne kadar hatalı olursa olsun ona bu konuda bir tek kelime bile söylemem. Hem Kübra ona iftira atmadı, sadece onun sakladığı ve söylememekle hata ettiği bir gerçeği Yiğit’e söyledi. Annesinin Kübra’ya “istenmediği yerde durmak sana ait” diye hakaret etmesi de zaten Sibel karakterindeki bir kızın annesine yakışır bir hareketti. Aklı başında, olgun ve vicdanlı bir kadına değil. Derya’ya gelince, Kübra’ya kızmasını anlasam bile, ona içten pazarlıklı, vicdansız diye yüklenmesini, Sibel’e Kübra ne kadar hatalı olursa olsun bu Yiğit’le senin aranda bir konu onunla çözmen gerekir deyip onun Kübra’ya hakaret etmesini önlememesini sadece Sibel ve Yiğit’e empati göstermesini anlamam mümkün değil. Bu konuda Derya’da bu bölümde saçmalayan dördüncü karakterdi. Sibel’e üzüldüğümü söyleyemem. Çünki bence Sibel sadece kendine dönük, kendini asla sorgulamayan, kalpten kimseyi sevme kabiliyeti olmayan, kimseyle empati kuramayan kararsız ve ayran gönüllü bir hatun. Yiğit’e karşı duyduğu annesinin çok doğru olarak söylediği gibi “kimsenin terbiye edemediği vahşi bir atı sen ehlileştirecektin; hangi kadın böyle bir şeyin cazibesine karşı koyabilir ki” sözlerinde saklı. Ben böyle insanları sevemiyorum. Dizi repliklerindeki bozuk Türkçe ve saçma söylemler sık rastlanan bir fenomen ne yazık ki. Bu bölümdede bunlardan bayağı vardı ama en çok kulağımı tırmalayan Yiğit’in, kendisini hakkı’ya götürmek için gelen adamlara, onlardan Selim’le Ender’in Eşref’i öldürdüğünü duyduktan sonra söylediği “siz benimle kafa mı geçiyor sunuz” repliği oldu. Bu sözün doğrusu: “siz benimle kafa mı buluyor sunuz”. Herkese sevgiler.
06.02.2015 - 12:38
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Diziye ait başka bölüm bulunamadı.
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler