logo

Kara Para Aşk 26. Bölüm izle

Özet: Ömer'in bütün itirazlarına rağmen Elif gözaltına alınır. Emniyete gittiklerinde birbirlerine güç vererek ayrılan iki aşık bu kez başlarının gerçekten büyük belada olduğunun bilincinde değildir. Aniden ortaya çıkan gizli tanık savcıya çok önemli deliller sunmuştur. Elif kara para aklamakla suçlanmaktadır ve yaptıkları operasyon yüzünden Sami ve Ömer'de şaibe altında kalmıştır. Elif'i görmek ona destek olmak için emniyette geçirdiği saatler boyunca olayın ciddiyetini anlayan Ömer, Elif ve Sami'yi kurtarmayı başarabilecek midir? Çiğdem'in açtığı davayı öğrenen Arda ve Pelin şoke olmuştur. Arda öfkeyle Çiğdem'in yanına gider ve davayı çekmesini ister ama Çiğdem kabul etmez. Ertesi gün görülecek davaya Pelin sanık olarak çıkacaktır. Arda Pelin'in yeniden kendisinden uzaklaşmasından deliler gibi korkmaktadır. İkili herkesten habersiz bu sorunla uğraşırken iyice yakınlaşır ama Pelin'in tavrı Arda'nın rest çekmesine neden olur. Pelin Arda'ya olan aşkını itiraf edebilecek midir? Bütün bunlar olurken Hüseyin'in tavırlarından iyice kuşkulanan Arda onu takip etmeye karar verir. Arda bu kez aralarındaki muhbirin Hüseyin olduğundan emin olabilecek midir? Hayatında ilk defa nezarethane gören Elif'in durumu ise daha zordur. Savcının karşısına çıkmamış hala avukatıyla ve Ömer'le görüştürülmemiştir. Elif karanlık nezarethanede hayatının en zor anlarını geçirmektedir. Üstelik bu kez Elif'in direncini kırmaya kararlı olan Tayyar onun için başka bir sürpriz hazırlanmıştır. Elif koğuşuna bırakılan itirafnameyi imzalaması konusunda tehdit edilmektedir. Elif ya suçu üstlenecek ya da sevdikleri birer birer zarar görecektir. Elif itirafnameyi imzalayacak mıdır?
sezzy demiş ki;
MSFIGO hakli, sevgili Selin, LaLem ve Selin, lutfen sayfayi terketmeyin, sizin yorumlariniz olmazsa buranin tadi kalmaz, o guzel yorumlarinizi okumak istiyorum, Tayyar.in akibetini birlikte izleyip yorum yapmaliyiz:)))), bekliyorum. Yeni bolumde bulusacagimiza inaniyorum, sevgiler.
03.12.2014 - 22:37
0   0

MSFIGO demiş ki;
Ayisigi, Lalem, Selin, yorumlarinizi severek okuyoruz. Begenmeyen okumaz, cikar gider. Nedir öyle veda meda etmeler?
03.12.2014 - 04:10
0   0

gizem demiş ki;
sevgili semire, buradayım ve seni okuyorum. bacım, benden de sana gönülden selamlar.
02.12.2014 - 19:58
0   0

Semire demiş ki;
Sevgili arkadaşlar! Umarım 27 bölüm fraqmanlarını izlemişsinizdir. Aynen yazdıkları kibi oldu da Işıl Yücesor nihayet diziye katıldı ve de bu bölümde boy gösterecek, Ben zaten hiss etmiştimde, demek ki, Şu Elifi karakola götüren poliste hiç sağlam papuc deyil.
02.12.2014 - 16:22
0   0

Semire demiş ki;
Sevgili Lalem! Diziye yorum yapmak istememne üzüldüm, ama kararına sayqı duyuyorum. Ben de bundan başka dizi izlemiyorum. Ama Seline söz verdim, sırf muziyi için "Şeref meselesi"-ni izleyeceyim. Onu izlersem, belki o dizide buluşuruz. Yok eğer izlemesem, hanki dizide olursan ol mutlaka seni bulup, bir selamımı ileteceyim. Azerbaycanda seni seven ve de her an hakkında sayqıyla düşünen bir arkadaşın olduğunu düşünürsen, çok mutlu olurum. Ama umarım dizimiz ters köşe yapar da, yine önceki heyacanına kaldığı yerden devam eder, O zaman yine her gün buluşuruz. Sevgilierimle kal ve de allaha emanet ol,
02.12.2014 - 16:11
0   0

sezzy demiş ki;
Sevgili Ayisigi, yorumunu okuyunca hem cok sasirdim, hem de cok uzuldum, burasi arkadaslarin da dedigi gibi sanal bir ortam, herkes kimseye satasmadigi surece istedigi niki de alir, istedigi gibi, icinden geldigi gibi de yazar. Hoslanmadigi, begenmedigi kisilerin yorumlarini da okumaz, cevap da vermez, cunku zatan satasan kisinin istedigi sey de cevap verilince hemen saldiriya gecmek. Seni senelerdir taniyorum, bazan cok guzel ve keyifli bazan da birilerine tepkili olarak yorumlar yazdin. Bundan da zaten pisman oldugunu yazdin, burada yazmaya basladigindan beri yorumlarinda kimseyi incitecek bir durum gozume carpmadi, aksine herzaman diziyle ilgili yorumlar yaptin, simdi birine canin sIkIlmIs diye herkese veda edip gitmek olur mu? Birileri seninle ugrasti diye bununla basa cikamam deyip hemen sayfaya kusmek olurmu? Bence sen de hepimizin yaptigini yap ve istemedigin, hoslanmadigin birinin yorumunu nerde gorursen gor, es gec, okuma, bak o zaman ne guzel yorumlar yapmaya devam edeceksin, ben burda o kadar cok sahte nikler goruyorum insanlarla dalga gecen, ortaya bir laf atip kacan, sonra baska bir nikle yazdiklarini tasdikleyen, bunlari hemen anlayacak kadar bu sitede uzun zamandir yorum yaziyorum. Bana edebiyle, durustce yazan kisilere ayni sekilde karsilik veririm, ama durduk yerde dalga gecip laf atani da adam yerine koyup cevap da vermem. Sen de benim ve diger arkadaslar gibi yap, yukarda da yazdigim gibi, istemedigin kisilerin yorumlarini okumadan atla, sana sahte niklerle satasan olursa da adam yerine koyup cevap verme. Umarim bu veda kararini bir daha gozden gecirir ve aramiza donersin. Kendine iyi bak, hersey gonlunce olsun, unutma hayat boyle seylerle uzulemeyecek kadar degerlidir.
02.12.2014 - 03:02
0   0

LaLem demiş ki;
Ayışığı arkadaşım, herşeyden önce milattan önce bilmem kaç yılında olmuş ve orada kalmış bir olay için benden özür dilemene gerek yok derim. Ben olayları olduğu zaman değerlendiren ve benimle uğraşanlarla uğraştığı zaman uğraşanlardanım. Yani o malum vatandaş gibi ne kin tutarım ne de bu husumeti 100 yıl süren savaşlar gibi sürdürüp giderim. Ben bir yıl kadar önce yorum yazmaya başladım daha önce sadece dizi yorumlarını okuyordum. Tabii ki bir çok diziye yorum yapan sende yorumcu olarak ilk gözüme çarpanlardandın. Seninle yıldızımızın pek uyuştuğu söylenemez ve bunda en az sende benim kadar suçlusun. Çünki sen kendi yorumlarına yorum yapılmasını istemezdin ama kendin durmadan ve isim vermeden laf sokuşturup dururdun. Ayrıca senin gibi düşünmeyenlere karşı da pek toleranslı değildin. Fey gibi oldukça ılımlı ve hanım hanımcık yazan bir yorumcuyla bile takışdığını ve onun “karadayı yı senin yüzünden bıraktım burayı da bırakıyorum” dediğini hatırlıyorum. Şu meşhur horoz olayının nerede ve ne zaman olduğunu bilmiyorum ama o zaman neye uğradığımı anlamadığım ve çok ucuz bulduğum bu davranışın yüzünden tepem bayağı atmıştı ve bende sana gereken cevabı verdim olay benim için bitti, gitti. Bunun yanında yorumlarını çoğunlukla zevkle okuduğum bir yorumcusun bunu daha öncede belirtmiştim şimdi de belirtiyorum. Ayışığı olduğundan beri de aramızda bir sorun yok. Olanlarıda hemen çözdük bildiğim kadarıyla. Burada malum vatandaşla yıllardan beri süregelen tartışmanızın değerlendirmesini yapmıyacağım çünki tarihçesini bilmiyorum. Bildiğim bir şey var ki bu vatandaş başlı başınabir vaka ve izahı güç bir fenomen. Bazı insanlar vardır kendi bo..yla bile kavga eder derler, işte bu vatandaş onlardan ve kesin başına kaliforniya nın güneşi geçmiş. Bu nedenle bu olayda yüzde yüzelli oranında suçlu olsan bile bu vatandaşın sana karşı yaptıklar asla hoşgörülür cinsten değil. Ben bunu anladığım için ve anladığım anda düşüncelerimi söyledim ve yine söylerim. Bunu bu vatandaş şimdi bizimle uğraşmasa bile söylerim. İşte ben onun için sana roza gibi ondan özür dileyeceğime taş olayım daha iyi demiştim. Şimdide sana bu vatandaşın teröründen kaçacağına vaktin olduğunca her diziye yorum yaz diyorum. Ben de senin arkandan heryere geleceğim. Son söz olarak selin in bir kaç kere anlatmak istediğini ben şimdi birde öz türkçe kelimelerle anlatacağım belki o zaman anlamak istemeyenlerde anlar: ben burada istediğim kadar nikle, istediğim kadar karaktere bürünerek yorum yaparım ve yapanlara da bana saldırmadıkları müddetçe karışmam. Kimseye hakaret etmediğim müddetçe kimse de buna karışamaz. Kim olduğumu kimseye ispat etmek zorunda değilim, kimliğimi açıklamak zorunda ise hiç değilim. Hele böyle laptop vericem gibi komik bile olmayan ilkel vaadlere uyarak bana kuş beyinli diyen ilkel bir insanın çağrılarına uyacak kadar ilkelleşmedim. Kimsenin gerçek hayatta ne olduğu veya nelere sahip olduğu, buna asansörlü villa dahil, beni hiç ilgilendirmiyor. Uzun yazarım kısa yazarım “a” yı över, “b” yi döverim , dizi yorumu yazarım, başka konulara değinirim , monolog yaparım, başkalarıyla diyaloğa girerim veya girmem bu benim bileceğim iş. Bundan rahatsız olan derdini söyler bende kendime döner hatama bakarım. Düzeltecek bir hatam varsa düzeltir bulamazsam yoluma devam ederim. Bana taş atana taş, gül atana gül atarım. Bana dokunmayan yılana da dokunmam. Haa neredeyse unutuyordum, bu vatandaşın yorunlarını sildirten ben değilim. Ve bende “ADMİNLERDEN BUNUN BEN OLMADIĞIMI AÇIKLAMALARINI RİCA EDİYORUM”. Benimde bu vatandaşa tepkim sadece onu kaale almamak ve ona cevap yazmamak olacaktır. Herkese iyi geceler. Semire arkadaş bende artık bu diziye yorum yapmak istemiyorum. İlerde fikrim değişirmi bilmiyorum. Selamlar.
02.12.2014 - 01:23
0   0

SELİN demiş ki;
Sevgili Peri, benim çalıştığım kuruluş yaşadığım şehirde her sene kutlanan yabancılar haftası nedeniyle düzenlenen ve yabancı filmlerin gösterildiği „ Film Günleri“ isimli aktivitenin organizatölerinden biri olduğu için son 30 yıldır Avrupa’da sinemalarda oynatılan üçüncü dünya ülkeleri denen ülkelerin rejisörleri nin ödüllü veya ödülsüz birçok filmini görmek şansına sahip biriyim. Tabii ki Asghar Farhadi’yi de tanıyorum ve tabii ki onun Berlin Film Festivali’nde Gümüş Ayı Ödülü’nü alan „Elly Hakkında“ Altın Ayı Ödülünü alan „Bir Ayrılık“ adlı filmlerini gördüm. Onun iki sene önceki Berlin Film Festivalinde jüri üyesi olduğunu da biliyorum. Ama daha geçen sene Cannes Film Festivalinde gösterilen ve Paris’te çekilen „Geçmiş“ adlı filmini seyretmedim. Gördüğüm iki filmi de beni çok etkiledi. Sevgiler Peri’cim.
01.12.2014 - 23:06
0   0

SELİN demiş ki;
Sevgili AYIŞIĞI, veda yazını üzülerek okudum ama bu kadar süre dayandıktan sonra böyle bir karar alman beni şaşırttı. Bence artık herkes kimin ne olduğunu anladı ve herkes senin yorumlarını ne kadar severek okuduğunu belirtti. Şimdi senin etrafında gelişen olayları geriye bakarak kısaca değerlendirmek istiyorum. Hangi dizideydik bilmiyorum ve bunu yazdığım bütün dizilerin yorum sayfalarına(gerçi çok fazla diziye yorum yazmadım ama) geri dönüp bakarak inceleyecek vaktim de yok ama orada, adına bile dikkat etmediğim ve zaten kısa bir süre sonra yorumu silinen bir yorumcu senin ona yaptıklarını yazmış ve noktasına virgülüne dikkat ettiği ve bütün sayfaları inceleyerek toparladığı yorumları karşılaştırarak senin bazı yorumlarını başka yerlerden aldığını bize göstererek seni bize kötülemeye çalışmış ve sende bunun üzerine o sayfadan ayrılmıştın. Belki hatırlamıyorsun ama senin veda etmeden ayrıldığım dediğin o dizide ilk ben ve hemen, senin aramızdan ayrıldığına üzüldüğümü, senin yorumlarını zevkle okuduğumu ve yorumlarında alıntılara yer verip bunu belirtmemenin beni ilgilendirmediğini, çünki bizlerin burada neyi nereden alıntı yaptığımız belirtmek zorunda olduğumuz doktora tezi yazmadığımızı belirttim. Yani seninle her zaman ayni düşünceleri paylaşmasakta ben senin bazen çok alıngan davranmanı yadırgamış olsamda senin yorumlarını hep severek okuduğumu orada ve yeri geldiğinde başka yerlerdede belirttim. Şimdi yine yeri geldi ve bunu tekrar belirtmek senin beni bundan mahrum etmek istemene üzüldüğümü söylemek istiyorum. Bu dizide yorum yapmayı artık, hem dizinin saçmalaması ve hemde yaşanan o tatsız olaylar nedeniyle bende istemiyorum ama hiç olmazsa „Şeref Meselesi“ isimli dizide yorumlarına devam etmeni rica ediyorum. Keşke kim ve ne olduğunu incelemeden STEVE’e „sana değer verdim“ demeseydin diyorsun. Ben STEVE’i çocukluğunu anlattığı yazısıyla tanıdım. Daha önce onunla ne bir sayfada birlikte yorum yaptım ne de başka bir şekilde yollarımızın kesiştiğini hatırlıyorum. Yukarıda bahsettiğim seninle ilgili yorumu yazan kişinin o olduğunun da farkında bile değildim. Farkında olsam bile ikiniz arasında geçen olayları yakından takip eden biri olmadığım için ne STEVE hakkında ne de senin hakkında herhangi bir değerlendirme yapmazdım. Eğer STEVE’e yazdıklarımı okuduysan onada aynen bu sebeplerden kavganıza karışmak istemediğimi yazmış ve hatta onun bana arka çıkan yazısına bile, olaya karışmamak için teşekkür etmekte tereddüt etmiştim, ki bu nedenle LaLem’inde dediği gibi onun bizi hedef almasına sebep olmuştum. Bu konuda belirtmek isterim ki, ben insanları başkalarıyla yaşadıklarına göre değil kendim o kişiyle ne yaşadıysam ona göre değerlendiririm. Bu nedenle başka sebeplerden çocukluğumda ve gençliğimde baskı ve dışlama görmüş bir insan olarak, bende STEVE’in çocukluğunda yaşadıklarından etkilendim ve bütün bu yaşadıklarına rağmen ayakta kalması onu benim gözümde değerli yaptı. STEVE’in o yönü yine bende öyle saklı kalacak. Ama yazdıklarımı tekrar okursan göreceksin ki onunla Ermeniler konusunda hemfikir olduğum halde onun ve MUSTİ’nin Azeri- Ermeni sorununu bununla karıştırmalarına karşı çıktım ve bu konuda SEMİRE’nin yanında yer aldım. Çünki ben herşeyin genellenmesine, elmayla armutun birbirine karıştırılmasına karşı bir insanım. Senin STEVE’den özür dilemene ve onunda bunu kabul edip aranızdaki anlaşmaya bir son vermesine sevinenlerden biri de benim ve bunu da hemen dile getirdim. Senin özür dilemeni aptallık olarak değil büyüklük göstermek olarak görüyorum. Hem mutlaka seninde bu anlaşmazlıkta hataların olmuştur ona say ve olayı gurur davasına çevirme derim. Yazında çok şaşırarak okuduğum bir cümlen var ki, ona değinmeden geçemiyeceğim. Bana „Bak senle bir kac gün ugrasmasina dayanamadin adamin yorumlarini sildirdin“ demişsin. Bu konuda önemle belirtmek isterim ki, benim ne STEVE’in yorumlarının sildirildiğinden haberim var, ne bunu yapmışlığım ve ne de böyle bir şey yapmayı aklının köşesinden geçirecek biriyim. Ayrıca bunun nasıl yapılacağını da bilmiyorum. BU NEDENLE ADMİNLERDEN STEVE’İN YORUMLARINI SİLDİRENİN KİM OLDUĞUNU AÇIKLAMASALAR BİLE „ BEN OLMADIĞIMI“ AÇIKLAMALARINI ÖNEMLE RİCA EDİYORUM. Ben STEVE’e hitaben son bir yazı yazdım ve orada artık onun hiçbir yorumuna cevap yazmıyacağımı belirttim ve belirttiğim gibi o zamandan beri de bu kararıma uyuyorum. Bunun yanında STEVE ‚in yazdıklarını okumıyacağımı da, onun benim aleyhimde nerede bir yorum yazarsa bunu bana bildirmeyi kendine vazife edinmiş FERİDE nikli yorumcuya yazdım; yazdığımdan beri öyle yapıyorum ve öyle yapmaya devam edeceğim. Ben düşüncelerle yasaklanarak mücadele edilmesine karşıyım ve bir yorumcunun yazdıklarının sayfaya uygun olup olmadığını ben değil ADMİN veya ADMİNLER karar verir. Benim mücadelem sadece o yazılanlara cevap vermemekle sınırlı kalacaktır. Başka hiçbir şey yapmadım ve yapmıyacağım. Daha önce bir iki kere yazdım ama tekrar yazıp konuyu toparlamak istiyorum; ben sanal bir alemde anonim olarak yorum yapan insanların bulunduğu bir sitede yorum yazmaya karar verdim ve yazıyorum. Böyle ortamda yazan şahısların bize lanse ettikleri karakterlerinin hakiki olabileceği kadar kurgu olabileceğini ve bir şahsın birden fazla karakterle karşıma çıkabileceğini bilecek kadar da mantıklıyım. Bu nedenle beni o veya bu nikle yazan karakterin asıl kimliği ve onun gerçek hayattaki yaşantısının anlattığı gibi olup olmadığı değil onun burada hangi karakterle karşıma çıktığı ve her şeyden önce ne yazdığı ilgilendiriyor. Buna bağlı olarak sanal bir ortamda anonim olarak yazışan karakterlerden biri gökdelenim var veya ben melek gibi bir insanım diyorsa buna inanmadığımı söyleyebileceğimi ama ondan bunun doğru olduğunu ispatlamasını isteyemiyeceğimi bilecek kadar da mantıklıyım. Sadece hakiki kişi ve kişiliklerle haşır neşir olmak isteyen insanların böyle sitelerde ne işi var sorusuna mantıklı bir cevap vermekte zaten mümkün değil. Sevgili AYIŞIĞI dilerim kararını tekrar sorgular ve sonunda bizimle kalırsın. Yok kararımdan dönmem dersen bende sana „herşey gönlünce olsun“ derim.
01.12.2014 - 22:23
0   0

Semire demiş ki;
Sevgili Sibel, Sevgili Gizem! Bir şeyler yazmasanız da orda olduğunuzu biliyorum. Bu yüzden de size selamlarımı göndermek istedim.
01.12.2014 - 18:04
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler