logo

Şeref Meselesi 1. Bölüm izle

Özet: Evin küçük oğlu Emir’in stajını İstanbul’da yapacak olması ve ailede yaşanan ani bir kayıp, anne Zeliha’yı harekete geçirir. 25 yıldır beklediği İstanbul hasreti sona ermek üzeredir. Kılıç Ailesi, Ayvalık’taki hayatlarını arkalarından bırakarak yeni umutlarla İstanbul’un yolunu tutar. İstanbul’da Zeliha’nın babadan kalma evine yerleşen Kılıçlar, akrabaları Namık’ın sayesinde iş kurmak için harekete geçer. Karısı Zeliha’yı mutlu edebilmek için çırpınan Hasan, etrafından aldığı akılla zorda olsa kuyumcu dükkanı açmaya karar verir. Evin büyük oğlu Yiğit ilk günden mahalledeki kızların ilgisini çekmiştir. Başta Derya ve Kübra olmak üzere mahallenin genç kızlarının kalbini fetheden Yiğit, oynayacağı türlü aşk oyunlarının sinyalini verir. Emir ise mahallenin bir diğer güzel kızı Sibel’e ilk görüşte vurulur. Mantığını ön planda tutan genç kız da, Emir’e karşı boş değildir. Hasan, çok sevdiği karısı Zeliha’yı mutlu edebilmek için çırpınırken karşısına çıkan kötü niyetli insanları hesaba katmaz. Tüm birikimlerini yatırdığı kuyumcu dükkanının soyulması Kılıç Ailesi için sonun başlangıcı olur.
Yayınlandı: 20/03/2015
SELİN demiş ki;
LaLem cim al Yiğit senin olsun SEZZY’cimle bana Emir’i bırak yeter. Emir’in dürüst ama sadece kendisine faydası olan bir yaşam tarzı sürüp sürmeyeceğini bilmiyoruz. Ama dediğim gibi Yiğit’le Kübra’nın kızının sorumluluğunu alması bunun böyle olmadığına bir işaret olabilir. Hem benim yaşam tarzım başkalarına yardım için herşey mübahtır diyen bir yaşam tarzı değil, Hele mafyayı ve onun metotlarını hoş gören, yani hak aramak için başkalarının canını almayı dahi içeren metotları , hoş gören bir dünya görüşüm yok. Ben demokratik, eşit, adaletli, hür ve barış içinde yaşayan bir dünya için legal ve hümanist metotlarla mücadele etmem gerektiğine inanan biriyim. Hakkımı almak için olsa dahi ne kimseyi öldürmeyi ne de hırsızlık yapmayı düşündüm. Robin Hoodvari olaylara her insan gibi kalben sempati duymuşumdur ama mantıken karşı durmuşumdur. Bölümün ilk sahnesinde görülen kızın Yiğit’le Kübra’nın kızı olabileceği ve Emir’in onu sahipleneceği kurgumun fazla iddialı olduğu düşüncende haklısın. Ben ilk yorumumda da belirttiğim gibi bunu zaten İtalyan arkadaşların bu dizinin esinlendiği İtalyan “onur ve saygınlık” isimli dizisinin konusu hakkında kısaca anlattıklarından çıkardım. Ayrıca sevgili AYIŞIĞI’da buna yakın bir tahminde bulunmuştu. Aynı şekilde ilk o Kübra’nın bizi şaşırtabileceğini söylemişti ki bende buna katılıyorum. Annemle ilgili soruna gelince, anneminde dünya görüşü babamdan farklı değildi aslında ama bir farkla: annem için ailenin mutluluğu birinci plandaydı. Bu da biraz dengeyi sağlıyordu. Zaten babam gibi hayatı politika olan bir insanın zıt bir politik düşünceye sahip veya apolitik olan bir eşle yaşaması mümkün değildi. Annemin babama olan sevgisi ve hayranlığı aynı benim gibi o kadar büyüktü ki onu sorgulamak aklının köşesinden bile geçmezdi veya çok nadir durumlarda sorgulardı. Beni veya bizden birini böyle aktivitelere giderken yanına alması hatta onu biraz rahatlatırdı, çünki o zaman bizi korumak için kendini de koruyacağını ve çok gözü kara davranmayacağını bilirdi. Zaten o yıllar şiddetin sokaklarda kol gezdiği yıllardı, hiç bir şeye katılmayan insanların hatta sokakta oynayan çocukların bile şiddet gördüğü yıllardı. Kendini tamamen korumak istersen hiç sokağa çıkmaman gerekiyordu ki bizim aile için bunun bile faydası yoktu. Sağolsun polis teşkilatı bizim canımız sıkılmasın diye her çıkan olaydan sonra aileden birini sorguya götürmek için her gelişinde vurup kırmadan gitmezdi. Dediğim gibi Türkiye’de solcu bir sendikacının ailesinden olmak zor bir meslektir, hele o yıllarda çok daha zordu. Annem, babamın ve bizim başımıza bir şeyler geleceğinden çok korkar ve çok üzülürdü ama bu babamın görüşlerini ve yaşam tarzını sorguladığı için değil buna karşı olan devlet ve karşı görüşün güç ve tepkisini bilip ondan korktuğu için. Biliyorum bu dünya görüşünü paylaşmayan insanların bu yaşam tarzını anlaması çok zor . KPA yorumunda görüşelim demiştin ama hala senin yorumundan bir eser yok. Öpüldün. Sevgili PINAR, bende senin gibi Kübra’yı Sibel’den daha güzel buluyorum ama onu Yiğit’le değil Emir’le daha çok yakıştırıyorum. Biz istesekte istemesekte anladığım kadarıyla bu dizide de iki kardeş bir kıza aşık olacak ve o yüzden araları açılacak. Selamlar. BERRAN’cım bende sana gıpta ediyorum çünki sen yaşın icabıyla o yılları daha bilinçli yaşamışsın anladığım kadarıyla. Bu konuda ara sıra sendende bir şeyler okumak beni mutlu edecektir. İzmir gezimizi de unutmuş değilim. 68lerden sevgiler.
30.11.2014 - 14:38
0   0

MSFIGO demiş ki;
SELINCIGIM, agzina saglik. Cok güzel özetlemissin. Haklisin, Hasan karisinin cok konustuguna alismisti. Ayrica o adamlar onu dükkanda rahatsiz ettiler. BERRANCIGIM, evet nesiller degisiyor. Bizim tanidigimiz Alman ve Türk bir cifti vardi. Alman olan gelin Türk olan kocasiyla uzun zamandan beri evliydi. Önceden kaynanayi seviyordu. Ne zaman bunlar ayni apartmana tasindilar, problemler basladi. Önceden cok sevdigi kaynanadan nefret etmeye basladi ve sorunlar büyüdü. Öyle olduki gelin kocayi, cocuklari birakip gitti. Kuzenimde kocasinin ailesinden yaka silkeliyor. Onlarda ayni apartmanda kaliyorlar, kocasinin tarafi onun calismasina, gitmesine, gelmesine karisiyor, oda artik bikti ve onlara cevap veriyor. Annem ama öyle degil. Annem yalniz oldugundan (baba üc yil önce vefat etti), cocuklarini yaninda istiyor. Ama kayinvalide olarak cok iyi gelinlerine karsi. Herseylerine kosar, ilgilenir, tam bir anne gibi. Bende tipik görümce degilim ;) Karismam, yardim ederim ama arada sirada yengenlerimin anneleriyle biraz fikirlerimiz ayri olur cocuklari hakkinda ;) Onlara fazla yüz verme der, bende derim, ben halayim, kiyamam onlara ;) Yegenlerim bana bayagi düskünler, bende onlara düskünüm. Hala olarak daha bir baskayim sanki. Teyzeleri gelip onlari sevse, söylemesemde istemem, kiskanirim ;)))) Annleri bir yere gittiginde, yegenlerim annelerinin sicakligini aradiklarinda bana gelip sarilirlar ve uykuya dalarlar. Ailelerin yakina bir nevi iyi oluyor, avantajlari var, bir nevi fazla oluyor. Önemli olan, cocuklari rahat birakmak, saygi duymak onlarin hayatlarina. AYISIGI, SPOILER hakkinda (arkadaslar ben simdi SPOILER yazacam, okumak istemeyen okumasin): Biz Sibel iki kardesin arasinda olacak diye düsünürken, aslinda Kübra olacak herhalde. Ozaman Selinin dedigi cikabilir zamanla.
30.11.2014 - 00:06
0   0

SELİN demiş ki;
LaLem cim al Yiğit senin olsun SEZZY’cimle bana Emir’i bırak yeter. Emir’in dürüst ama sadece kendisine faydası olan bir yaşam tarzı sürüp sürmeyeceğini bilmiyoruz. Ama dediğim gibi Yiğit’le Kübra’nın kızının sorumluluğunu alması bunun böyle olmadığına bir işaret olabilir. Hem benim yaşam tarzım başkalarına yardım için herşey mübahtır diyen bir yaşam tarzı değil, Hele mafyayı ve onun metotlarını hoş gören, yani hak aramak için başkalarının canını almayı dahi içeren metotları , hoş gören bir dünya görüşüm yok. Ben demokratik, eşit, adaletli, hür ve barış içinde yaşayan bir dünya için legal ve hümanist metotlarla mücadele etmem gerektiğine inanan biriyim. Hakkımı almak için olsa dahi ne kimseyi öldürmeyi ne de hırsızlık yapmayı düşündüm. Robin Hoodvari olaylara her insan gibi kalben sempati duymuşumdur ama mantıken karşı durmuşumdur. Bölümün ilk sahnesinde görülen kızın Yiğit’le Kübra’nın kızı olabileceği ve Emir’in onu sahipleneceği kurgumun fazla iddialı olduğu düşüncende haklısın. Ben ilk yorumumda da belirttiğim gibi bunu zaten İtalyan arkadaşların bu dizinin esinlendiği İtalyan “onur ve saygınlık” isimli dizisinin konusu hakkında kısaca anlattıklarından çıkardım. Ayrıca sevgili AYIŞIĞI’da buna yakın bir tahminde bulunmuştu. Aynı şekilde ilk o Kübra’nın bizi şaşırtabileceğini söylemişti ki bende buna katılıyorum. Annemle ilgili soruna gelince, anneminde dünya görüşü babamdan farklı değildi aslında ama bir farkla: annem için ailenin mutluluğu birinci plandaydı. Bu da biraz dengeyi sağlıyordu. Zaten babam gibi hayatı politika olan bir insanın zıt bir politik düşünceye sahip veya apolitik olan bir eşle yaşaması mümkün değildi. Annemin babama olan sevgisi ve hayranlığı aynı benim gibi o kadar büyüktü ki onu sorgulamak aklının köşesinden bile geçmezdi veya çok nadir durumlarda sorgulardı. Beni veya bizden birini böyle aktivitelere giderken yanına alması hatta onu biraz rahatlatırdı, çünki o zaman bizi korumak için kendini de koruyacağını ve çok gözü kara davranmayacağını bilirdi. Zaten o yıllar şiddetin sokaklarda kol gezdiği yıllardı, hiç bir şeye katılmayan insanların hatta sokakta oynayan çocukların bile şiddet gördüğü yıllardı. Kendini tamamen korumak istersen hiç sokağa çıkmaman gerekiyordu ki bizim aile için bunun bile faydası yoktu. Sağolsun polis teşkilatı bizim canımız sıkılmasın diye her çıkan olaydan sonra aileden birini sorguya götürmek için her gelişinde vurup kırmadan gitmezdi. Dediğim gibi Türkiye’de solcu bir sendikacının ailesinden olmak zor bir meslektir, hele o yıllarda çok daha zordu. Annem, babamın ve bizim başımıza bir şeyler geleceğinden çok korkar ve çok üzülürdü ama bu babamın görüşlerini ve yaşam tarzını sorguladığı için değil buna karşı olan devlet ve karşı görüşün güç ve tepkisini bilip ondan korktuğu için. Biliyorum bu dünya görüşünü paylaşmayan insanların bu yaşam tarzını anlaması çok zor . KPA yorumunda görüşelim demiştin ama hala senin yorumundan bir eser yok. Öpüldün. Sevgili PINAR, bende senin gibi Kübra’yı Sibel’den daha güzel buluyorum ama onu Yiğit’le değil Emir’le daha çok yakıştırıyorum. Biz istesekte istemesekte anladığım kadarıyla bu dizide de iki kardeş bir kıza aşık olacak ve o yüzden araları açılacak. Selamlar. BERRAN’cım bende sana gıpta ediyorum çünki sen yaşın icabıyla o yılları daha bilinçli yaşamışsın anladığım kadarıyla. Bu konuda ara sıra sendende bir şeyler okumak beni mutlu edecektir. İzmir gezimizi de unutmuş değilim. 68lerden sevgiler.
29.11.2014 - 23:55
0   0

Ayisigi demiş ki;
Bende biraz arastirdim dizi Italyan bir diziden alinma, L'onore e il rispetto, onur ve saygi anlamina geliyormus.SPOILER icerir: Italyan dizisinde emlakcinin kizi Büsra Yigitten bir cocugu oluyor ve terk ediliyor. Emir karekteri sahip cikiyor ve ondanda bir cocugu oluyor. Ilginc olan acaba Türkiye birebir aynisinimi seyirciye sunacak? Malum iki erkek kardesten cocuk yapmak o meshur türk ve örf adetlerimize göre pek hos karsilanmaz. Bizim kültürümüz daha farkli. Gerci ölen abisinin karisiyla evlendirilen erkeklerin oldugu bir toplumda var Türkiyede.
29.11.2014 - 21:41
0   0

TC Berran demiş ki;
Evet MSFIGOcum bu hususta haklisin.Ancak bunun degismesi uzun zaman alir.Fakat buda para kazanilan yer ile endexli. Okul bitirip veya meslegini eline almis veya meslegiyle ilgili is bulmus genc yeni evliler artik o eski adet 8ANNE -BABANIN dibinde oturmak veya ayni sehirden ziyade ayni evde bile oturmayi istemiyorlar.VE COOOOK IYI EDIYORLAR;..... Rahmetli Annemin bir lafi vardi; ev, EV üstüne olmazmis derdi!!!!!Eskiden durumlari müsait varlikli Aileler Ic güveysi veya gelinlerle yasamayi sart kosarlardi.Mesela Toprak AGASI;tüccar v.s.,Simdi HOLDINGLER...Simdiki zamanda dar ve orta gelirliler bile oturmuyorlar ekonomik sebeplerden dolayi...Yani diyecegim;simdiki Nesil bu konuda cok bilinclendi ve özgüven kazandilar!!!!
29.11.2014 - 18:03
0   0

Burcu demiş ki;
Biraz gec oldu ama fragman izlerken aklima geldi :) bu baba kesin olarak intihar mi etti yoksa dükkana giderken o üzüntüyle adamlara denk gelip kavgaya girip öldürüldü mü ? Cünkü savciliga gitmesinden cok rahatsiz olmuslardi, kameralarin kapatilmasi daha öncede bu sekilde bir seyler ayni yerde yasanmissa bir cekinceleri vardi.
29.11.2014 - 17:18
0   0

LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin cim dizi yorumunu tabii ki yine çok beğendim. Ama fikrim değişmedi benim favorim yiğit. Kötü yola düşeceği kesin ama ben onun iyi insanlarla değil kötü insanlarla uğraşan ve iyi insanlara faydası olan bir mafia olacağını sanıyorum. Emre doğru, dürüst olsa bile sadece kendine faydası olan tiplerden, biraz senin dünya görüşüne ters değil mi? Kübra konusunda yazdıklarını çok enterasan buldum. Filmin başında gösterilen kızın yiğit le kübra nın kızı olabileceğini düşünmen de çok iddialı geldi bana. Sibel i daha düz bir karakter görmene de şaşırdım. Dediğin gibi karakterler ve bunları oynayanlar çok iyi. Hasan ın intiharına sebep sen ve msfigo ve kısmen sezzy hariç hepimiz annenin dırdırı olduğunu düşündük. Sen bunu tamamen hasan ın zayıflığına veiyorsun, aslında yazdıkların çok makul. Yiğitle kübra konusunda bende pınar gibi düşünüyorum. Merve arkadaş bende sana ilgin ve iyi dileklerin için teşekkür ederim. Selin cim soruma verdiğin cevaba teşekkürler. Tatmin olmadığım ve cevaplamadığın bir soru daha var o da babanın aksine ailesine odaklı ve ailesine çok düşkün olan annenin bu konuda ne düşündüğü. İnanki sadece merak. Cevap veriersen çok sevinirim. Ailenin ve senin yaşam tarzın konusunda yazdıkların için diyeceğim şey almanların çok hoşuma giden kısa ve öz takdir sözü: “hut ab” ve türklerin biraz daha uzunca olan takdir sözü: her baba yiğidin harcı bir yaşam tarzı değil. herkese iyi bir hafta sonu dilerim.
29.11.2014 - 13:37
0   0

SELİN demiş ki;
LaLem’cim haklısın, ilk bakışta bu bir çok kişi için sorumsuz bir davranış ve çok kişi tarafından senin sorguladığın gibi sorgulanıyor. Yani bunu sorgulayan ilk sen değilsin. Hemen belirteyim ki babam beni veya bizi zaten kadın erkek çoluk çocuk katılım olan ve genellikle hümanist konulara değinen miting ve yürüyüşlere götürürdü. Yanımızda sadece babam olmaz bizi koruyan ve olay çıkınca bizi hemen oradan uzaklaştırabilecek en az 10-15 kişilik yetişkinlerden oluşan bir akraba grubu (amcalar, dayılar, teyzeler halalar onların çocukları, babamın amca ve dayıları ve onların çocukları) olurdu. Babamın ailesi çok büyüktü ve çoğu politik aktif kişilerdi. Bütün korumaya rağmen şiddete maruz kaldığımızda oldu ama asla hayatımız tehlikede olmadı. Bu bizim yaşam biçimimizdi. Yaşadığım en ağır olay babamı ailece, grev hazırlığı yapan bir işyerine, grev öncesi uzlaşmak amacıyla yemeğe davet eden işverenlerin (güya onlarda aileleriyle geleceklerdi) babama eli sopalı adamlarına dövdürtmesi oldu. Ben dokuz yaşındaydım . Annem gelememişti babam sadece beni alarak oraya gitmişti. Saldırı başlayınca babam üstüme abanarak beni vücüduyla korudu. Babamın hareketsiz vücüdunu bırakıp gittiklerinde yaralarından akan kanlarla sarı elbisem kırmızıya boyanmıştı ondan sonra bir daha sarı hiçbirşey giyemedim. Ve iyiki babamın yanındaydım. Hemen koşup yardım getirmeseydim belki babam ölebilirdi. Diğer soruna gelince, yani ben annem yerine olsam ne yapardım. Ben hamileyken dahil olmak üzere eşim ve çocuğumla Almanya’da büyük şehirlerde ve çoğunlukla Alman Sendikalar Birliği, Metal Sendikası ve diğer sosyal kuruluşlar tarafından organize edilen bilhassa on iki Eylül darbesi sonrası “Türkiye’deki durumu ve bilhassa işkenceyi protesto eden” her mitinge ve Almanya’da Nazilere ve Yabancı düşmanlığına karşı yapılan bir çok mitinge katılmışımdır. Oğlum büyüdükçe kendisi de yürüyüşlere ve mitinglere yalnız olarakta katılmıştır. Mümkün mertebe tedbirimizi alıyoruz tabii ama etliye sütlüye karışmadan dünyanın değişmeyeceğini eğer kendimizde aktif olarak müdahele ve mücadele edersek istediğimiz gibi bir dünya kurabileceğimizi düşündüğümüz için ailece bu yolda uğraş veriyoruz. Yani benim yaşam tarzımda aynı. Dilerim cevabım senin için tatmin edici olur. Sevgiler canım.
29.11.2014 - 04:40
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. DİZİ YORUMU: şimdi sıra kızlarımızda: benim içinde bu dizinin en güçlü ve realist kadın karakteri Derya. Gerçi ben Derya’yı canlandıran oyuncuyu buradaki rolü için biraz kart buluyorum ve yüz hatlarıda biraz sert ama çok alımlı bir tip. Alkolik ve kumarcı bir üvey baba, ona katlandığı ve kızlarını da ona katlandırdığı için kırgın olduğu zayıf karakterli bir anne ve çok sevdiği ve ona güzel bir hayat sağlamak istediği kız kardeşinin yükü sırtında olmasına rağmen küçük şeylerle mutlu olmasını biliyor. O da biraz çapkınca ama hafif meşrep değil. Yiğit’ten etkilendiğini saklamıyor ama duracağı yeri biliyor. Bence Yiğit’e en uygun kadın karakter Derya ve bence Derya herhangi bir şekilde hep Yiğit’in hayatında olacak. Kübra çok güzel bir kız hatta Sibel’den bile güzel, daha doğrusu bu dizinin en güzel kızı. Sakin, becerikli sevecen ama herhalde babasının baskısı ve ayağındaki sakatlık nedeniyle biraz ezik görünen silik bir karakter. O da Yiğit’ten hemen etkilendi ve bence Yiğit tarafından babasının intikamını almak için kullanılacak ve sonra terkedilecek . İlk yorumumda belirttiğim gibi Yiğit’ten bir kızı olacak ve bu kızı Emir sahiplenecek ama bunu Kübra’yla evlenerek mi yapacak yoksa başka türlümü bilemiyorum. Bence Kübra bu dizinin bizi en çok şaşırtacak karakteri olacak, çünki bu ezik ve çekingen kız Yiğit’in onun kalbini kırmasından sonra zamanla güçlü bir kadına dönüşecek, Kübra benim favorim, tabii değişirse. Sibel çok güzel ve alımlı bir kız, annesinin etkisiyle zengin ve refah içinde bir hayat yaşamak istiyor ama aşk evliliği yapmayı da düşünebiliyor. Sibel bence hep hayattan beklentileri ve aşkı arasında bocalıyacak ve korkarım ki parayı seçip mutsuz olacak. Emir’den hemen etkilendi ve Emir’de ondan, aralarındaki elektrik hissediliyor ama Sibel’in ihtirasları yüzünden asla bir araya gelemiyecekler. Ama Yiğit’inde ona aşık olması nedeniyle iki kardeş arasında sorun yaşanmasına ve hatta yollarının ayrılmasına sebep olacak. LaLem’in Sibel için şu ana kadar söylenenlerden daha fazla söylenmesi gereken şey olabilir fikrine katılmıyorum, çünki Sibel bence düz bir karakter ve çok fazla bir gelişim göstermeyecek. Oyuncularda rollerinin hakkını veriyorlar. Kısacası sırf karakterler ve oyuncular nedeniyle bile dizinin başarılı olması gerekir diye düşünüyorum. Olaylara gelince bence akıcı anlatılmıştı. İlk bölümde anlatılan hikaye biraz özensiz ve naıf motiflerden oluşturulmuş ama giriş bölümü olarak affedilir diyorum. Bencede dizinin kötüsü Sadullah. Onunla işbirliğiyapan Namık akrabayıda unutmamak gerek. Ben babanın kendini asmasını annenin dırdırına vermiyorum. Anne nihayetinde dırdırcı bir kadın ve Hasan karısını senelerdir tanıyor. Böyle bir kadının eşi bu duruma alışmıştır, yani hiç dırdırcı olmayan sadece bu durumda böyle bir davranış tarzı sergileyen kadının eşi kadar etkilenmez. Bence Hasan yine başarısız olmanın ve yaptığı hatanın sonuçlarının ağırlığını kaldıramadı. İnsanın kendine kızması ve kendini suçlamasından daha kadar ağır bir yük yoktur. Bunu güçlü karaktere sahip kişiler bile zor kaldırır. Ama Hasan’a karısı ve oğulları, bu ihtimali düğünerek bilhassa destek gösterseydiler onu avutup, yanlız bırakmasaydılar belki Hasan kendini öldürmezdi diye bir ihtimali düşünebiliriz. Ama onlarda perişan bir durumdaydılar. Ben Zeliha’nında bu olayı çok zor atlatacağını düşünüyorum ve hatta bu durum onun sağlığını bile bozabilir. Mahalle yaşantısı güzel anlatılmış, bir abartı ve abeslik yok ve göründüğü kadarıyla fazla sofuların yaşamadığı bir mahalle ama mafianında kol gezdiği bir mahalle herhalde. Öylemi ve öyleyse neden ileride öğreneceğiz herhalde. Mahallenin delikanlılarıda sevimli ve rollerini çok tabii yapıyorlar. Diyaloglar çok tabii ve akıcı. Müzik zaten mükemmel ve diziye bir derinlik veriyor. Sadullah’ı oynayan oyuncu da rolüne çok yakışmış. Galiba Yiğit Sadullah’tan intikam almak için o bardaki Rus kızını da kullanacak, ki kızda role çok yakışmış. Sadece Namık amcayı oynayan oyuncu rolü için biraz genç kalıyor. İlk bölümde biraz yadırgadığım olay gençlerin villa soygunu. İlk planda bende herkes gibi nihayetinde bu çocuklar hakkını aldı diye düşündüm, çünki hak yiyene kızgındım. Ama oldukça ağır bir suç sayılan villa soymanın bu çocukların geleceğini karartabileceğini düşününce irkildim. Yiğit’in bu olayı eğlenceli bir macera gibi görmesi de çok düşündürücü ve birazda anlaması zor bir durumdu. Nihayetinde Yiğit bir ağa torunu ve Ayvalık gibi böyle şeylerin pek olmadığı bir kasabada büyüdü, yani kriminel bir kariyeri yok. Onun böyle profesyonel hırsızlar gibi davranması oldukça yadırganacak bir durum. Mahalle gençlerinin Yiğit’in etkisinde kalarak hemen kabullenip yaptıkları bu hırsızlık inşallah onların başını ağrıtmaz. Bence bu dizi çok ümit verici bir dizi ve inşallah hemen bitmez. Benim bu bölüm yorumum burada bitti. Herkese sevgiler.
29.11.2014 - 03:43
0   0

MSFIGO demiş ki;
Berrancigim, bu yalniz sizin kusakta degil, benim yada benden sonra gelenlerdede var. Anne ve babalar istiyorki cocuklari yaninda olsunlar. Bu annem icinde gecerli. Peki hic düsünüyorlarmi gelinin annesi anne degilmi? Yengemde ogluna catiyor, gelin Izmirde yasayin, ne isiniz var Istanbulda diye. Tabii geline artik sinir oluyor cünkü asiri bir baski hissediyor üzerinde. Seref meselesindeki kayinbabada kasindi bayagi. Gelinini bayagi igneledi, sonradan sinirlenip kalpten gitti. Kendi sucu. Orta kader olabilir ama birgün degisecek yada degismeli. Yigitinde aslinda sempatik ve iyi yanlari var. Ilk basta gösteriyor, kardesi icin o mafya babasini öldürüyor. Yani kardesini simdilik ezdirmiyor. Annesinde düskünlügüde var. Babayida seviyordu. Ama kizlara takilmasi ta köyde belliydi.
29.11.2014 - 00:49
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Diziye ait başka bölüm bulunamadı.
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler