logo

Benim Adım Gültepe 4. Bölüm izle

Özet: Dizinin bu bölümünde; Refik’in kardeşi Hikmet, Gülümser’i takibe alırken, yasak aşkın gizli tanığı Seyfi de gördüklerinden sonra ne yapacağını bilemiyor. Gülümser’le olan konuşmalarından bir türlü ikna olmayan Refik, kardeşi Hikmet’i karısını takip etmekle görevlendirir. Abisinin yaptıklarını doğru bulmayan ve yengesine güvenen Hikmet, Gülümser’le konuşmaya gider. Ancak Gülümser’in tek misafiri bacanağı değildir. Aşık olduğu kadına sürpriz yapmak isteyen Halil de Gülümser’in kapısını çalar. Meziyet, hastaneden taburcu olduktan sonra da Eşref ile yakından ilgilenmeye devam eder. Ancak hoşlandığı adamın Suna’ya olan ilgisini fark eden Meziyet, kıskançlık krizine girer ve evde ortalık fena karışır. Diğer taraftan Nazlı’nın saygısız davranışlarına daha fazla tahammül edemeyen Murat beklenmedik bir tepki verir.
Ayisigi demiş ki;
LaLem benim önerebilecegim bir dizi yok. Zaten bir sürü diziye bakmaya ve yorum yapmaya zamanim yok. Baktigim 2,3 dizide bana yetiyor. Selamlar.
30.09.2014 - 08:49
0   0

LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Selin’cim beni kırmadın geldin ama galiba sen haklısın bu dizinin ömrü perk uzun olacağa benzemiyor. Acaba bu ümitsiz hastayla uğraşacağımıza yeni başlayan dizilerden birine mi geçsek. Bilemedim. Sen söyle desem haklı olarak bag diye kafamın etini yedi,şimdide gidelim diyorsun deyip kıacaksın. Ayışığı arkadaş sen ne dersin? seninde yazdığın ve tavsiye edeceğin yorum yapılacak bir dizi var mı, yoksa burada mı kalalım. Ah şu kararsızlık yok mu. Selin cim Gültepe ve izmir in diğer ötekileştirilmiş gibi olan semtleri ve liseleriyle ilgili bilgilerine katılıyorum. Senarist in güya gültepe nin ötekileştirildiğini ispat için verdiği örnekler dediğin gibi yersiz ve çok yüzeysel. Hele taksi şoförleri örneği komik, sanki taksi şoförleri izmir in asiller tabakasındanda gültepeli leri küçümsüyorlar, dediğin gibi onların çoğuda zaten o tip mahallelerde oturuyorlar. Kimse de kalkıp bir şey söylememiş herhalde. İzmir de hala yeteri kadar lise yok ve hala yakınındaki bir liseye kaydolmak mümkün değil. Şimdi puan sistemi koymuşlar ve ve liseye yerleştirilme merkezi olarak yapılıyor. Karşıyaka nın varlıklı semtlerinden birinde oturan teyzemin kızıyla bozyaka da oturan kuzenimin kızını torbalıda bir liseye vermişler. Yani sorunlar biraz teferruatta şekil değiştirmiş olsa bile hemen hemen aynı ve bunun bir semti ötekileştirmekle ilgisi yok. Neyse yorumunu bekliyorum. Ayışığı arkadaş yasak aşk konusunda benimle ilgili düşüncelerinde haklı çıktın bakalım selin ne diyecek. Anladığım kadarıyla basri nin okumasını istememişler. Basri yi oynayan oyuncu çok etkileyici. Ben de suna nın oğlu murat ı sevdim. Anlayığlı ve insancıl bir çocuk. Nazlı nın alışma yorlanmasını anlayabilirim ama etrafını kırıp dökmesini ve hele de zengin havalarında arkadaşına yalan söylemesini anlıyamıyorum. Yok ben bu kızı sevmedim ve galiba sevemiyeceğim. Rorumcuların ve yorumların artması dileğiyle esenkalın.
29.09.2014 - 23:04
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. Evet LaLem’cim DAG’nin bütün bölümleri seyrettim ve yoruma hazırım. Senin aksine bu dizi beni doğduğum büyüdüğüm ve çok sevdiğim İzmir’e götürmedi. Bunun sebebi tabii ki bu dizinin adının Benim Adım Gültepe olup , İzmir’in en kalabalık (100.000 kişinin yaşadığı ) ve varoş diye adlandırlan semt özelliklerini taşıyan ve 80 li yılların en politize olmuş semti Gültepe’yi anlatmaması. Sevgili AYIŞIĞI’nın üşenmeden birinci bölüm yorum sayfasına aktardığı alıntı yazıda, ki bende kendisine emekleri için teşekkür ediyorum, dizinin senaristinin 20 yaşına kadar bu semtte yaşayan birinin olduğunun belirtilmesi bu beklentimi kuvvetlendirmişti. Bu arada bu alıntı yazıda Gültepe’de yaşayanların „olumsuz önyargılarla damgalanmış, toplum tarafından dışlanmaya mahkum bırakılmış ve Gültepe’nin ötekileştirilmiş bir semt olduğunu iddia ediyor senaristimiz. Bunda kısmen bir hakikat payı olsada verdiği örnekler yanlış. Mesela Gültepe de lise olmadığı için başka semtteki bir liseye kaydolmak zorunda kalması ve bu uğurda verdiği uğraş örneği. O devirde İzmir’in birçok semtinde lise yoktu ki, bu Türkiye’nin genel problemiydi, yani okumak isteyen sayısı çoktu ama lise azdı. Lise olmayan semtlerdeki öğrencilerin hangi liselere kayıt yaptırılabileceği Milli Eğitim Mdl. Tarafından tespit edilirdi. Kayıt günü daha geceden insanlar kayıt sırasına girer kontenjan dolunca kayıtlar bitirilir, kayıt yaptıramayan da boşta kalırdı. Biz, yani ben ve kardeşlerim İzmir’in ötekileştirilmeyen ve hatta mutena bir semti olarak görülen Güzelyalı semtinde büyüdük ve semtimizdeki lisenin kayıt kuyruğuna geç kaldığımız ve sıra bize gelmeden kayıtlar dolduğu için kız kardeşimi başka bir semtteki liseye kaydetmek izorunda kalmış ve bizde binbir takla atıp araya akrabaları sokmak zorunda kalmıştık. Sonunda kız kardeşim için Karşıyaka’da bir lise bulduk. Kaydettirebilmek için onun ikametini allahtan orada oturan teyzemin yanına yaptırma şansımız vardı ve tabii okul müdürü albay olan eniştemin okul arkadaşı olmasaydı benim kardeşim de o sene liseye başlıyamıyacaktı. Unutmadan kız kardeşimin lisede okuyabilmek için hergün 4 saatini yollarda geçirdiğini ve yol parasının da orta halli bir aile tarafından kalldırılamıyacak kadar yüksek olduğunu da belirtmek isterim. Yani bu sadece Gültepeli‘lerin yaşadığı bir sorun değildi. Taksicilerin Gültepe’ye çıkmayı kabul etmemesi de verilen yanlış örneklerden biri. Taksiciler o devirlerde Kadifekale’ye, Tepecik’in bazı bölümlerine Yamanlar‘ a Eşrefpaşa’nın arka tarafındaki mahallelerine Karabağların arka mahallelerine v.s ya kurtarılmış bölge olduğu ya da gasp olayları çok olduğu için gitmek istemezlerdi. Şimdide çok yokuş olan mahallelere kısa mesafelere, trafiğin sıkışık olduğu yerlere gitmiyorlar. Zaten kendileri de çoğunlukla ötekileştirilmiş denen semtlerden olan taksicilerin güvenlik ve benzeri sebeplerden bu semtlere gitmek istememesini bu semtin ötekileştirilmiş olduğu sonucuna varmak konuyu saptırmaktan ileri gitmiyor. Tabii ki İstanbul’da olduğu kadar olmasa bile İzmir’de de ötekeileştirilmiş denilen semtler var . Bunların en önemlilerini yukarıda saydım. Senaristin Gültepe de yaşadığı seneler Eşrefpaşa, Tenekeli Mahalle, Tepecik, Yamanlar ile İzmir’in göbeğindeki Basmane ve hatta Alsancak’tan sonra iş yerlerinin çokluğu dolayısıyla en fazla milyonerin bulunduğu bilinen Çankaya bile (it kopuk yatağı olarak) daha çok ötekileştirilmiş semtlerdi. Gültepe’nin bu günkü ihmal edilmiş halinin ise bu semtin solcu geçmişine dayandığı bilinen ve dile getirilmeyen bir gerçek. Gelelim tekrar dizimize tabii ki BAG’nin dizi olduğunu ve hiçbir dizinin gerçekleri tam olarak anlatamıyacağı; anlatılan hikayelerin heryerde, herkesin birazda kendini bulabileceği hikayeler olması gerektiği ve nihayetinde bunun bir dokümentasyon olmadığı gerçeğinden çıkarak bu dizide Gültepe’nin hikayesini beklemem yanlıştı. . Böyle bir duygu ve düşünce düzenlemesi yaptıktan sonra LaLem’in dediği gibi Bu diziye bu ismin verilmesini İzmir’e yapılmış bir jest kabul ediyor ve hem konusu , hem oyuncu kadrosu bakımdan oldukça kayda değer bir dizi olan bu diziyi İzmir-Gültepe ile bağlantı kurmadan yorumlamam gerektiğni kabul ediyorum. Dizi yorumum sonra. Herkese sevgiler.
28.09.2014 - 14:54
0   0

Ayisigi demiş ki;
LaLem tesekkürler,evet bikmadan yazdim ama bu diziye ilgi az malesef-:) Bende aklimdan Selin ve LaLem Gülümser ve Halil askini etkileyici bulur diye gecirmistim. Nitekim de bak sen etkileyici bulmussun. Evet bu ask bana daha ilk bölümde kendimi sorgulamama neden oldu. Mesela ben ASLA 40 yil beklemezdim. Bu ikisinin sevdalari hic ilgimi cekmiyor ama Gülümseri anliyabiliyorum. Kizlari bende genclere göre zayif buluyorum. Bir cogumuzun sinir oldugu Nazliyi ise sevdim ben. Abiler Basri ve Resatin hayat hikayelerini merak ediyorum. Basri gülümsemeyi unutmus. Daha kirk yasina bile gelmeden cökmüs omuzlari,olaylara tepkisiz ama gözlerinde kocaman bir ACI görüyoruz. Resat ve Basrinin babalarinin umrunda büyük ogullari pek olmamis... Evet diger bölümleri merakla bekliyorum..
28.09.2014 - 01:38
0   0

LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Beni çok sevdiğim, doğduğum şehre götüren dizi ama ilk dört bölümde çok ağır ve üzücü konular işlendiği için çocukluğumu gençliğimi ve izmir i ve gültepe yi pek bulamadığım bir dizi. Selin bu nedenle hayal kırıklığına uğramış ama bence burada anlatılan hikayeler universel. Peki neden o zaman bag kondu dizinin adı demişti. Bence bu dizilere pek konu olmayan izmir e yapılan bir jest ve dediğim gibi aynı olmasa bile benzeri hikayeler mutlaka burada da yaşanabilir. Ayışığı arkadaşa kalpten bir teşekkür bıkmadan yorum yazdığı için. Diğer yorumcuların da dediği gibi güçlü bir oyuncu kadrosu var. Tabii ki benim ilk gözüme çarpanda üç arkadaşı canlandıran üç genç oyuncu. Sadece kız oyuncuların seçimi pek yerinde olmamış gibi, genç kızdan çok daha çok çocuk gibi kalıyorlar üş arkadaşın yanında. Ben ayışığı arkadaşın aksine gülümser ve halil in aşkını etkileyici buluyorum ama bütün hoşgörüme rağmen biraz ayıplıyorum galiba. Çünki onların cilveleşmelerini seyrederken bir tuhaf hissediyorum kendimi. Sonra kendime şu soruyu yöneltiyorum, karısı kırk yıl hapis cezasına çarptırılmış bir erkek bunu yapsaydi acaba onu ayıplayan bir tek kişi çıkarmıydı ve cevabım hemen hayır oluyor. Bence bu dizi bir çok değerlerimizi sorgulayabileceğimiz bir dizi olması bakımından da çok değerli bir dizi, dilerim uzun ömürlü olur. Bu bölümde içimi sızlatan olay tabii ki takoz un annesini öldürmesi oldu. Nazlı nın şımarıklıkları ve anlayışsızlığının yanı sıra arkadaşına yalan söylemesi sinirlerimi bozdu. Üç arkadaşın birbirlerine kenetlenmeleri, fuat öğretmenin talebelere karşı tavırları içimi ısıttı. Gülümser in kocasının karsının halil le olan ilişkisini öğrenmesi kötü oldu. Bakalım ne yapacak. Bu günlük bu kadar olsun ve birazda selin’e lonu kalsın. Herkese iyi geceler.
27.09.2014 - 23:27
0   0

MAKA demiş ki;
gercekten oyuncular hepsi cok iyi oynuyorlar.ben diziyi beyendim.
26.09.2014 - 16:24
0   0

TC erkan demiş ki;
çok süper dizi...ama buna da mafyayı falan karıştırırlarsa bence seyri düşür..ben bu şekilde beğendim..inşallah abuk sabuk mafya hikayesi sokmazlar
25.09.2014 - 10:53
0   0

Ayisigi demiş ki;
Bu dizinin lokomotifleri gercekten genc oyuncular. Hepside yetenekli.Seyfi,Fevzi,Gülali,Murat,Nazli.. Gülümser ve Halinin hayat hikayeleri hala beni etkilemiyor. Herhalde Halil i öldürtecek Gülümserin kocasi. Mete Horozoglu Esref karekterini üstüne iyi oturtmus. Sunayla aralarinda birseyler olacagi kesin. Olanlar yine Meziyete olacak. Ahh bu türkce hocasi Sunanin kizindan hoslanacagina Meziyetten hoslansa ya. Kayip cocuk Takoz,elinden Fevzi ve Esref tuttu ama vicdan azabindan dolayi bir yarini olacagina inanmiyorum. Fevzi diger bir kayip cocuk. Baba ne kadar kötü olsada,basinda bulunsun isterdi. Abi Resat babasinin cahil kadinlari kandirmasina vicdani elvermedi,gitti ihbar etti. Ama simdide baska bir vicdanla kalbi kavruldu durdu. Gülaliye acimamak elde degil. Babasi hapiste annesi ise Gülaliyi umursamior bile,o kendi havasinda. Cocuk ögrendiginde iyice yikilacak,Fevzi ve Seyfi kadar güclü bir cocukta degil. Seyfi zavallim Gülümser olayini Gülaliye söylese bir türlü,söylemesi bir türlü. Ama emege saygisi yok,anne,babanin ve abinin calistiklari isten utaniyor. Büyük adam olmak istiyor.
25.09.2014 - 10:50
0   0

TC Sena demiş ki;
ve bu arada keske Seyfi gibi adamlar olsa dunyada.. haksizliga tahamulu olmayan, sozunun eri ve ceshur adamlar..
24.09.2014 - 23:30
0   0

TC Sena demiş ki;
muhtesemmmmmmm bir dizi, kiraz mevsimi veya kacak gelinler gibi dizilere benzemez.. kiyaslanmaz.. emegi gecen herkese tsk ederiyorum
24.09.2014 - 23:28
0   0

Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler