Kara Para Aşk 14. Bölüm izle
Özet: Para ve hırs yüzünden hızla kirlenen dünyada, suçlularla giriştiği amansız mücadelelerde büyük başarılar kazanan Ömer Komiser, kız arkadaşı Sibel'le nişanlanmak için İstanbul'a gelir. Roma'da yaşayan Elif ise doğum gününde ailesiyle birlikte olmak için İstanbul'a gelir.
Ömer ile Elif aynı gece ölüm acısı yaşarlar. Ömer'in kız arkadaşı ve Elif'in babası cinayete kurban giderler. İkisi de cevaplayamadıkları sorularla baş başa kalırlar. Gergin ve önyargılı bir tanışmanın ardından peşlerine düştükleri her ipucu yollarını kesiştirir.
Ömer, Sibel'in katilini bulmaya, ona atılan iftiraları temizlemeye kararlıdır. Elif ise ömrünün en zor anlarını yaşarken, babasının göründüğünün aksine karanlık bir hayatı olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Bu Elif'in yüzünde patlayan ne ilk ne de son tokat olacaktır. Elif, ailesi için tehlikelerle dolu, karanlık yolda kaybolmak üzeredir.
Başrollerini Engin Akyürek ve Tuba Büyüküstün'ün paylaştığı dizinin güçlü oyuncu kadrosunda Nebahat Çehre ve Erkan Can da yer alıyor.
Senaryosunu Sema Ergenekon ve Eylem Canpolat kaleme alıyor. Ay yapımın imzasıyla ekranlara gelecek dizinin yönetmenliğini, Ahmet Katıksız yapıyor...
Nebehat Cehre endam ve fizik olarak hos bir kadin. Yasina göre cok iyi durmus ve fizigini korumus bir bayan. Ama yüzü maalesef cok donuk, mimikleri yerinde degil. Yüzünde birseyler yapilmis bence. Kendi sesini kullanmamasida ayri bir sorun. Su an bakiyorum ve Hüseyinin böyle yanyana iki hayat sürmesi acayip birsey. Hele eslerininin arasinda cok fark var. Biri kasabali ev kadini, öbürü daha cok sosyetik duran biri. Acaba Hüseyin hangisine daha cok düskün? Nilüferi bende sevmiyorum. Ne tipi, ne hali, nede aglamasi. Aslinda bir iki kilo alsa, yüzü daha güzel olacak. Ayrica kalin kaslar gitmemis yüzüne.
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Bende peri arkadaşı selamlıyorum. Selin cim yazma etkinliği konusundaki açıklamalarını zevkle okudum, bana tekrar bunları hatırlattığın için sağol. Birde pembe dizileri çok ciddiye alarak yorum yazdığın konusunda bir eleştiri almıştın güllerin savaşında. Bu konudaki fikrini de merak ediyorum, vaktin olurda yazarsan sevinirim. Engin in sakalları ve görüntüsü konusunda yazdıklarına katılıyorum birde kilo aldığı için olacak yüzüne ablaklık gelmiş, yani şah dı şahbaz olmuş. Tuba nın ağlarken konuşmasına, daha doğrusu bu sırada çıkardığı sese bende sinir oluyorum. Bu bölümde bana tuba lı sahneler ağırlıklıydı gibi geldi. Ömer in eski şefinden yardım istemesi diziye yeni bir boyut getirdi sanki. Selin cim “benim adım güitepe ye yazarsın sanmıştım ama hala yoksun. Seyretmediysen mutlaka seyret ve seyredincede birşeyler yazmayı unutma. Bag de buluşmak üzere. Herkese esenlikler.
SELİN demiş ki;
Herkese selam. Bölüm yorumuma devam etmeden önce aramıza İran’dan katılan sevgili PERİ’yi selamlamak isterim. Bu sitenin güzel yönlerinden biride bu, birçok ülkeden insanlarla tanışmak. Aramıza hoşgeldin. Doğru anladıysam bize İran için ne düşündüğümüzü soruyorsun. Ben 1977 de Tahran’a gitmiş ve orayı çok beğenmiştim. İran’ın şimdiki halini sevdiğimi söyliyemem ama İran’ın insanlarını seviyorum. Benim kız grubumda da adı gibi yüzü ve kalbi peri kızı gibi olan Peri isimli bir genç kız ve Akram isimli en az onun kadar sevecen bir kız var ikisi de senin gibi çok candan. Aramıza hoşgeldin der bende seni öperim. Gelelim dizimize: ilk defa bu bölümde Engin Akyürek’i bazı sahnelerde pek inadırıcı bulamadım, sanki daha rolüne konsentre olamıyor.Mesela Elif itiraflarından sonra yanından ayrıldığı ve onun arkasından bakakaldığı sahnede. Bu bakışta çok üzgün, şaşkın ve kızgın bir sevgilinin ifadesini tam bulamadım. Ayrıca boynunun yarısına kadar uzanan kara ve bakımsız görünen sakalları ve göbeğiyle bu bölümde Tuba’ya hiç yakışmadığını bir daha fark ettim. Tuba dramatik sahnelerde zaten herzaman daha başarılı. Bu bölümde bu tür sahneler fazla olduğu için o da daha başarılıydı ama ağlamaklı bir haldeyken konuşmasa daha iyi olacak çünki sesi kedi viyaklamasına benziyor bu durumlarda. Ama Nilüfer’i Metin’le yakaladıktan sonra yaptıkları tartışma sahnesinde pek inandırıcı değildi. Nilüfer’in mantıksızlığı artık tavan yaptı ama Nilüfer’le Metin’in imkansız aşkı beni etkiliyor. Bende sevgili AYIŞIĞI gibi iğrenç adam Tayyar’ın bu aileyle ne alıp veremediği olduğunu merak ediyor ve bunun açıklanacağı bölümü merakla bekliyorum. Şimdilik bu kadar, devamı sonra. Herkese sevgiler.
melis demiş ki;
evet selin hanim llem hanim gercekten sasirtmak istediler ama hüseyin bastan beri bu isten uzak ttmak istedmesinin sebebi bu imis megerse kardesi aldatildi sandi ama ikinci es ve cocugu hic beklemiyorduk.karisi onu buu takipe alacagina keske esinde biraz gözünü acsaymis.tamerin ölümü cok cabuk oldu tayyar daha beterini yapardi adam tam piskopat .elfin artik tekrar bu ise girmesi sacmalik olur artik kardesinin nankörlügünden sonra hic bir gerek yok maddi sorunlarindan baska.
peri demiş ki;
merheba arkadas lar ne kadar guzel oldu bu dizi ye cok sevyorum ama vay b huseyin nedan boyle .Tayyar tam bir pislik yaa size bir surum var nedersiniz irane cunke ben iran yasiyorum cok sevyurum turkiye hosckal bye see you opurum size
SELİN demiş ki;
Herkese selam. Yorumuma başlamadan önce LaLem’cimin bana takılmak için yazdığı uzun yazma konusuna ve bunu eleştirdikleri için yazmaktan vazgeçmiş olabilmem konusuna değinmek istiyorum. Güllerin savaşı dizisi yorumcularından biri de bana : uzun yorum yazmaktan sıkılmıyor musun diye sormuştu ve daha öncede beni uzun yazdığım için eleştirenler olmuştu. Ben eğitim bilimi (pedagoji) nin yazma etkinliği konusunda geliştirdiği tezleri kabul eden biriyim. Bu bilim yazma konusunda şöyle der (ders notlarımdan aktarma): “yazma becerisi bireylerin bilgilerini, temel becerilerini, çok yönlü sistemleri koordine etme kabiliyetlerini içeren karmaşık bir etkinliktir. Bu etkinlik aynı zamanda okuma etkinliğiyle birlikte bireylerin ZİHİNSEL GELİŞMESİNİ en çok destekleyen etkinliktir. Bir bireyin yazma etkinliği ne kadar çok olursa sadece yazma becerisi değil konuşma ve kendini ifade etme becerisi de o kadar çok gelişir. Yazma becerisinin gelişmesi ise ayrıca bireylerin bilgiyi transfer etme becerisini arttırır, kendi düşünceleri ile edindiği bilgiler arasında bağlantı kurma yeteneği ile düşüncelerini düzenleme özelliğini geliştirir ve bütün bunlara ek olarak estetik duyarlılığını arttırır. Onun için bireylere sadece çok okuma etkinliği konusunda değil çok yazma konusundada telkinlerde bulunmak onları bu etkinliğe sevketmek her bilim ve eğitim kuruluşunun görevidir”. Bunu öğrenen ve öğreten biri olarak ben, her yazdığım yazıyı beni geliştieren bir etkinlik kabul ediyor ve her fırsatta bunu uyguluyorum. Uzun yazmamı eleştirenlere asla kırılmadım ve kırlmıyacağım çünki bu benim dünya görüşüm ve yaşam tarzım. Herkes için geçerlidir ve doğrudur diye düşünmediğim gibi başka türlü düşünenler var diye bundan vazgeçmem de söz konusu olamaz. Ama bir tane uzun bir yorum yerine daha kısa birkaç yorum yazma kararı aldım. Yani LaLem’cim durum senin düşündüğün gibi değil sadece zaman kıtlığından bu bölümü yeni seyretmiş olabilmem. Gelelim dizimizin yorumuna: LaLem’cimin tabiriyle benim için de oldukçu sürprizli bir bölümdü. Sadece Hüseyin’in ikinci hayatı değil Taner’in öldürülmesi de sürpriz oldu benim için. Elif’in Ömer’e herşeyi anlatmasının bir rüya olmaması beni sevindirdi çünki artık kabak tabı verdi bu rüya olayı. Ama katil çıkmakla bizi zaten şaşırtan Hüseyin’in birde ikinci hayatının olması gerekmiyordu bence. Çünki Hüseyin’in ikinci hayatını hangi arada, hangi parayla kurmuş olduğunun izahı biraz güç gibi geliyor bana. Bu konuda sevgili AYIŞIĞI’nın yazdıklarına katılıyorum. Nebahat Çehre’nin ayrılmasına sevinenlerden biri de benim. Ona mesafeli ve soğuk kadın rolleri yakışıyor ama fazla duygusallık ifade etmek zorunda kaldığı rollerde inandırıcı olamıyor. Bunu anlayıp geri çekilmesi güzel bir hareket. Nilüfer’i ben de güzel değil ama iyi buluyorum. Bu arada okuduğum bir habere göre Nilüfer’e arap ülkelerinde bayılıyorlarmış. LaLem’cimin helva karma ve Ömer’in annesinin mevlüt başlamak üzereyken sulu yemek yapma uğraşı konusundaki eleştirilerine de tam destek. O kadar saçma ve yapmacık işlenmiş ki komedi ötesi bir etki yaratıyor insanda. Bunu çok daha inandırıcı bir şekilde işleyebilirlerdi. Şimdilik bu kadar devamı var. Herkese sevgiler.
LaLem demiş ki;
Herkese merhaba. Benim için oldukça sürprizli bir bölüm oldu. Tabii en büyük sürpriz hüseyin in ikinci bir hayatının olmasıydı. Ömer in elif olayındaki tepkisi benim için sürpriz olmadı. Tuba yı ilk bölümden daha başarılı buldum ama çok zayıflamış ve bu ona pek yakışmamış. Elif in helva karması saçmaydı. Bir yığın insana bir avuç helva... Aynı şekilde o saatten sonra ömer in annesinin mevlüt başlamak üzereyken sulu yemek yapalım hikayesi de ikinci lüzümsuz saçmalık. Güya örf ve adetlerimize değinecekler, iyi güzelde birde bunu güzelce işleseler de komik olmasa. Bende Nilüfer’e sinir olanlardanım. Hem rolüne hemde görünüşüne. Aptal aşık diye buna derler herhalde. Bahar yine sinirlerimi hoplattı. Sanki kendisi asiller ailesine mesupmuş gibi ömer in ailesini avam diye aşağılıyor. Sonradan görme diye buna denir işte. Sevgilisi diziden çıktımı acaba, bayağı yakışıklıydı. Ayışığı arkadaş a bende hak veriyorum erkekler konusunda. Bu nedenle dilimizde çok güzel bir atasözü var “türk adamı zengin olunca önce karısını sonra kısrağını değiştirir” denir. Sezzy gibi bende nebahat çehre nin bu yaşta bu kadar hoş ve bakımlı olmasını beğeniyorum ama bu rolde onu pek beğenmemiştim. Yinede ayrılınca bir burukluk hissettim. Bence güzel bir bölümdü ve ben pek eleştirilecek birşey bulamadım ama selin in bulacağından eminim. Daha doğrusu eleştirileri ona bırakayımda sitede fazla antipati toplamıyayım !!!. Selin cim hala yoksun, saat dördü geçti... Uzun yazıyorsun diye seni eleştirdikleri için darıldın da onun için mi yazmıyorsun? Benim adım göztepe de de yoksun. Güllerin savaşı zaten ortadan kayboldu.inşallah bağlantımız kopmaz. Merakla senin ve tabii birinci sezonda yazan ve şu ana kadar yazmamış olan arkadaşların da yorumlarını merakla bekliyorum. Herkese iyi geceler.
sezzy demiş ki;
Merhaba Ayisigi, ben diziyi izlerken birseyler kacirdim galiba:((( Elif.in annesinin neden oldugunu anlayamamistim. Sadece Omer.e telefon geliyor, o da geriye donup Elif.i ariyor. Daha sonra annenin oldugunu ve Asli.nin hastahanede oldugunu ogreniyoruz. Birkac sahneyi kacirmisim ki Asli annesini olduruyor ve Tayyar bunu goruntuluyor. Tayyar.in telefon konusmasinda Elif.in kuryelik yapmasi icin Asli.yla tehdit edecegini anlamistim ama ordaki olum lafini babasini o oldurmus gibi gosterilecek sanmistim, senin sayende ogrendim:)) Tesekkurler. Nebahat Cehre.yi begenmeme gelince, o yasta bir bayanin boyle cekici olmasi harika birsey. Evet birseyler yapiyor mutlaka. Ama bunu digerleri gibi abartiya kacmadan yaptigi icin dogal gorunuyor. Nilufer bence rol kabiliyeti ile degil, o kotu bakislari ve suratsiz halleri ile nefret kazandi:))) Omer.in yengesi Elif.lerin evini anlata anlata bitiremiyor da bir de kocasinin sakladigi elmaslari ogrense neler yapar kimbilir:)) Bence elmaslari da yine o bulacaktir:))) Tayyar.in oglu rolundeki genc (yapimcinin oglu) KG.de oynarken baya bir sempati toplamisti, ama burda donuk, aptal bir rolde ve pek silik duruyor. Aslinda Tayyar.a benzeyen diger oglu (Nilufer.in sevgilisi). Ama yine de Tayyar gibi ufacik tefecik bir adamdan iki tane basketbolcu evlat cikmis:))) Benim sabirsizlikla bekledigim sahne su, Omer, agbisinin hirsiz-katil oldugunu ogrenince bakalim ne yapacak???!!! Bu isi de eski komiserinin yardimiyla cozecek gibi. Neyse, daha uzun bir ugrasla yorumu gondermem gerek:))) Herkese iyi geceler.
Ayisigi demiş ki;
Merhaba Sezzy. Bence Nilüfer rolünü iyi oynuyor. Baksana izliyecilerin cogunu kendinden nefret ettirdi-:) Nebahat hanimi cekici buluyormussun,ne diyelim zevkler ve renkler tartisilmaz. Ben dogal güzellikten yanayim. Tabiki onu begenende,oyunculugunuda muhtesem bulan vardir. Sadist Tayyar Aslinin annesini kazayla öldürdügü görüntüleri Elife santaj icin kullanacak herhalde. Elifte ablasini düsünerek ve medyaya da malzeme olmasini istemediginden dolayi boyun egebilir. Asli sevdigim bir karekter. Ona aciyorum. Kolay kolay kendini toparlayamaz artik. Önce cocugunu kaybetti,sonra kazada olsa annesinin ölümüne sebep oldu ve Taneri kaybetmesi. Dikkat ettinizmi bilmem ama annesinin cenazesi sirasinda Asli derin derin uyutuldugu halde gözünden yas geldi. Ayrica kocasi öldürüldügünde de adeta bunu hissedip aniden uyanmasi iyi düsünülmüs ayrintilardi. Hüseyinin 5 yillik diger hayati nasil hissedilmemis merak ettim. Senaristler bunu nasil bagliyacaklar acaba? Diger hayatinda kaldigi geceler nöbetteydim diyemez cünkü Arda ve Pelin devamli Hüseyinlere girip cikan kisiler. Bu yalani hemen ortaya cikardi. Sizcede öyle degilmi? Simdi erkekler bana kizacaklar ama biliyorsunuz onlar parayi bulunca ilk isi kadinlarini degistirirler ama Hüseyinde 5 sene evvel elmaslar yoktu ki! Gecen sezon polis maasi ile adamin bu kadar borc harc icinde olmasi bana inandirici gelmemisti. Senaristler sagolsunlar bu konuya aciklik getirmisler.Simdi anladim bedava degil iki degisik hayat sürdürmek-:)
Sule demiş ki;
Iyi bari sonunda Ömere baglandi olay yoksa Aslinin videosuyla tehtid ettikleri icin Elif devam etseydi cok sacma olacakti, Elif tam bir gerizekali durumuna düsecekti,dizinin tadi tuzu kalmayacakti.Umarim diziyi uzatmak adina sacmalamaya baslamazlar hep öyle oluyor.Mantik cercevesinde gider böyle.
Daha Fazla Yorum