Kara Para Aşk 12. Bölüm izle
Özet: Sibel’le yaşadığı her şeyin yalan olduğu gerçeğiyle yüzleşen Ömer’in kalbi paramparça olmuştur. Ömer’in yaşadığı büyük acıya tanıklık eden Elif onu bir an olsun yalnız bırakmak istemez. Bahar’ın uyarılarına kulak asmaz ve Ömer’e destek olmak için onu alıp şehir dışına götürür. Herkesten ve her şeyden uzak bir gün geçirirler. Günün sonunda Ömer, Elif’e karşı başka türlü duygular beslediğini fark eder. Ömer’in de Elif’e aşık olduğunu anlayan Bahar harekete geçer. Ömer’e anlatacakları vardır. Bahar, Ömer ve Elif’in bir ilişki yaşamasına engel olabilecek midir?
Herkese selam. LaLem’cim hala ortada yoksun ve önceki yorumumda sana verdiğim görevi yerine getirmemişsin! Neyse ben devam edeyim belki biryerlerden sende katılırsın. Bu bölümde Bahar ve sevgilisi saçmalığı artık tepe yaptı. Sevgili NAZLI’nın söylediği gibi, Bahar ve sevgilisi bu dizinin en başarısız tiplemesi ve senaryosu. Sevgili MSFİGO ve SEVİN’in bu konuda yazdıklarına katılıyorum. Sevgili AYLA’nın Bahar’la ilgili sorularının cevabı bence Ahmet’in ona kötülük yapmış olmasında değil de sevgili YEŞİL’in bu konuda yazdıkları, yani çok hırslı biri olan Bahar’ın bütün çabalarına ve aileye yakınlığına rağmen onlardan biri olamayışı. Bahar’la ilgili sorgulanması gereken konulardan biri de bir taraftan Elif’le Bahar’ın çok samimi arkadaş olduğu vurgulanıyor öbür taraftan sevgili NİS’inde belirttiği gibi Elif’in Bahar’la ilgili hiçbir şey bilmediğini görüyoruz. Mesela Bahar’la Levent uzun zamandır beraberler ve herşeyini Bahar’la paylaşan Elif onu tanımıyor. Elmas meselesi yüzünden Bahar onu tanıştırmadı diyeceğim ama bu mesele daha yeni çıktı; yani Elif’in çoktan Levent’le tanışmış olması gerekirdi bu samimiyete göre. Bunun sebebi Elif’in kendinden başkasıyla ilgilenmemesi mi, Bahar’ın bizzat herşeyi Elif’ten saklaması mı? Bakalım ileriki bölümlerde bu konu daha derin işlenecek mi? Bu arada Bahar’ın Levent’e “elimizi çabuk tutup elmasları bulmazsak asla bu sefaletten kurtulayamıyacağız” demesi komedi ötesi bir durumdu. Sefaletten gelen Baharîn sefaletin ne demek olduğunu bilmesi gerekir. Onun gibi bir Holding’te oldukça sorumluluk taşıyan bir işte çalışan ve boğaza nazır güzel bir dairede oturacak kadar çok parası olan bir insan için sefalet çekiyor denemez herhalde. Bu arada ben sevgili NİS gibi Elif’in herşeyi Bahar’a anlatmasını kötü görmüyorum. Bahar onun en yakın arkadaşı; her kızın herşeyini paylaştığı biri vardır ve bu çoğunlukla kız arkadaşıdır. Ayrıca Ömer’de Arda’yla herşeyini paylaşıyor, yani bence normal bir durum. Zerrin ve onu canlandıran Nebahat Çehre konusunda artık söylenecek laf bulamıyorum. Aslı’nın hastalığının bu kadar yanlış anlatılması da sinir bozucu. Bu arada Taner’e bu bölümde biraz acıdım. İç güveysi olarak kendisine hiç saygı duyulmayan bir aile içinde yaşamak hiçte güzel olmasa gerek, tabii bu onun karısını aldatmasını hoş görüyorum anlamına gelmez. Aslı hamile olduğunu söyleyince ona destek çıkması bana onun çok kötü biri olmadığını düşündürdü. Ama pasif biri olduğu kesin. Elması nereden bulduğu bence hala kesinleşmedi. Gerçi kendisi Aslı’nın eşyaları arasında buldum dedi ama bu bilgi polis gibi benim içinde pek inandırıcı olamadı. Taner’le ilgili tuhaf bir durumda polis Taner’i hastanede eliyle koymuş gibi nasıl buldu? Evdekiler söyledi diyeceğim ama Nilüfer bile hangi hastanede olduklarını bilmiyordu ve polis ancak hastanede ifadesini aldıktan sonra onun peşine adam taktı, yani daha önceden takip edilmiyordu. Taner’le ilgili ikinci tuhaf durumsa hastanedeki ifadesinden sonra adım adım takip edilen Taner Tayyar’ın adamları tarafından dövülürken polis neredeydi? Ben artık Hüseyin’in Ali amir’le işbirliği içinde olduğundan neredeyse eminim diyebilirim. Bu nereden geldiği belli olmayan para meselesi ve Hüseyin’in Ali amiri, onun soruşturmayı engellediği ortaya çıktığı halde koruması buna işaret. Tabii bunun başka bir açıklaması da olabilir, mesela Hüseyin daha üst bir yerden Ali amirin foyalarını meydana çıkarmak için görevlendirilmiş ve onun için Ali amirle birlikte çalışıyor gibi yapıyor olabilir. İnşallah öyledir ve Ömer’de bizde bu nedenle üzülmeyiz. Melike’ye gelince: Melike ilk bakışta doğruları söyleyen dobra biri gibi görünebilir ama dobralıkla dangalaklık ve ukalalık arasında ince bir çizgi vardır, ki Malike onu hep aşıyor. İnsan doğruları söylerkende empatik olması yeri ve zamanını ve herşeyden önce söyleme şeklini saygı sınırları dahilinde ayarlaması gerekir. Melike daha çok meraklı Melahat denilen bir tip gibi davranıyor ayrıca müdaheleci ve dedikoducu ki bu da onun dobralığına gölge düşürüyor. Ama Hüseyin onu çok güzel idare ediyor ve Melike’yi canlandıran oyuncu çok başarılı. Ve gelelim Nilüfer’e galiba Nilüfer’den nefret etmeyen bir ben varım. Ben Nilüfer tiplemesini entersan buluyorum. Onun Metin gibi birine aşık olmasını yanlış bulsamda aşkının arkasından koşmasını gurursuzluk olarak görmüyorum. Çünki Metin ona ben seni sevmiyorum başkasını seviyorum demiyor. “Ben sana aşığım ama eli kanlı biri olarak sana bir gelecek vaad edemem ve bu aşk bitmeye mahkum”, diyor ki bu konuda haklı . Nilüfer’in Metin’den vazgeçememesinin sebebi gurursuzluk değil iradesizlik ve duygularının mantığı saf dışında bırakması, ki bu da aşkın kanunu. Belki bu CD olayı onun aklını başına getirir, ki ben buna pek inanmıyorum. Ben merakla bu sıradan olmayan aşkın nasıl gelişeceğini bekliyorum. Yine çok uzun oldu. Herkese sevgiler.
SELİN demiş ki;
Herkese selam. Herşeyden önce sevgili NİS’e teşekkürler ben yazdıklarını övgü olaral kabul ediyorum, çünki sitem kısmı bile övgüyü destekleyici nitelikte. Bu bölüme yorum yapmadan önce geçen bölümde bana yazan ve benim cevaplyamadığım bir yoruma cevap yazmak zorundaydım, çümki ben bana seslenen kimseyi cevapsız bırakmayı sevmem. Gelelim dizimizin yorumuna: bu bölümü sevdim demiştim. Sevmemin sebebide Elif’le Ömer’in yakınlaşmalarının çok güzel ve düzeyli bir şekilde işlenmesiydi. Ömer’in Sibel’le ilgili gerçeklerin ispatlarının bulunmasından sonraki tepkisini biraz aşırı buldum. Bilhassa “bana yalan söyledin” diye kendini parçalaması fazla dramatikti. Nihayetinde taa ilk bölümde Sibel’in ikinci bir hayatı olduğu ve Ömer’e yalanlar söylediği meydana çıkmıştı. Zaten hepimiz Sibel’in kara para aklama veya elmaslarla ilgili konularla yakından ilgili olduğunu anlamıştık ki Ömer gibi Hülya’nın tavana bakmasından tavanda birşeyler olacağını tahmin edip orada kurşun bulan polis Ömer’in bunu anlamamış olması mümkün değil. Ayrıca bir önceki bölümdede, o meşhur bahçe sahnesinde, Ömer Sibel’in pis işlere karışmış olduğundan emin olduğunu söyledi ve hatta yengesine Sibel hakkında söyledikleri konusunda hak verdi. Şimdi bu durum kesinleşince sanki bütün bunlar olmamış ve Sibel’in masumiyetinden ve yalan söylemediğinden bu güne kadar eminmiş gibi davranması dediğim gibi fazla dramatik. Eğer senaristler bize bunu Ömer’in bu durumdan artık şüphe götürmeyecek şekilde emin olup bu durumla ve kendinle Sibel konusunda hesaplaşması olarak lanse edebilselerdi söylenecek sözüm olmazdı. Bunu arada Ömer tarafından söylenecek bir sözle bile yapabilirlerdi mesela “tahmin ediyordum ama inanmak istemiyordum” gibi, ama maalesef öyle olmadı. Elif’in Ömer’i bu durumda yalnız bırakmamasını ve aşkının arkasında durmasını bende sevgili MSFİGO, NİS, YEŞİL ve MUSTİ gibi doğru buluyorum. Yalnız senaristlerin bu konuda da tutarsız davrandıklarını belirtmek zorundayım. Hatırlarsak: Elif Ömer’e aşkını itiraf ettikten sonra Ömer’in buna kayıtsız kalmasına kızan Elif fazla sert davranıp hemen bütün ipleri koparmıştı, yani lüzumsuz gurur yapmıştı ama şimdi başka bir Elif var karşımızda. Ve bu değişimin açıklamasını senaryo bize yine yapamıyor ve biz kendimiz bunu kendi doğrularımz açısında yapmak zorunda kalıyoruz. Senaristlerin çelişkilerine sevgili NAZLI Ömer ve Elif karakterleri konusunda yazdıklarıyla çok güzel değinmiş. Senaristler bize bir yandan içi dışı bir , duygusal, empatik ve dahil olduğu sosyal sınıfın izlerini taşısa bile mütevazi sade ve içinden geldiği gibi davranan bir Elif’le yine dahil olduğu sosyal sınıfın yaşam tarzına uygun yaşayan ve bundan şikayeti olmayan, özgüveni yüksek, gururlu ve sadece kendi doğruları doğrultusunda davranan bir Ömer lanse ediyorlar sonra karşımızda birdenbire, restoranı arayarak bunun Ömer için kırıcı olabileceğini düşünmeyen, yani hiçte empatik davranmayan bir Elif’le; kendinin de bildiği şeyleri söyleyen Bahar’ın sözleriyle sarsılıp özgüvenini kaybeden ve Elif’in kırıcı davranışını onunla tartışmayıp bu durumdan kaçan korkak ve kompleksli bir Ömer çıkarıyorlar. Bakalım ileriki bölümlerde bu karakterleri nasıl işleyecekler. LaLem’cim nerelerdesin?, devamını sen getir ben işe gitmek zorundayım eksiklerini akşama tamamlarım. Herkese güzel bir gün...
Nis demiş ki;
SELIN , bu olmadi simdi.. ben sizin ve LaLem'in yorumuni ozellikle merakla, sabirsi biri olmama ragmen sabirla beklemeye calisiyorum ve yazinizi gorunce okumaya koyuluyoruz ama bisi yok. Genisce bir yorumunuzu hak ediyoruz sanirim (: ovgude mi bulunuyorum bulunuyorum yoksa sitem mi ediyorum.. ortaya karisik geldi biraz.
yesil demiş ki;
Ömer ve Elifin bu bölümde yakinlasmalari güzeldi. Elif hakli olarak takip etti biran bile ayrilmadi seviyor cünkü ona yarar gelmesini istemiyor.Zaten Ömerinde hosuna gitti bu tavri mezarliktaki bakisindan anlasiliyor. "Nazli" arkadas galiba Hata1 Hata 2 yazan. Hata 3 e deginmek istiyorum.metinin gercek resmini Ali Amir aldi anlasilmasin diye yakinda farkedilir belki ama o galiba imha etti. Sibelin ailesine hemen nasil gitsin önce kendisinin sindirip bir iki delil bulmasi lazim. Banka hesabi kendi adina yok Mine Kazim bide annesi Hikmet Kazim miydi neydi ikisinin adina var 50 bin Tlnin üzerinde para vardi. yakinda sira ona gelince Sibel öldükten sonra annesi tarafindan para cekildigi anlasilir. Ama oda yakin zamanda olmaz daha kardesinin bir iki sefer para aklmasi lazim :)) Baharin tepkisi cok asiriydi Elifin anlamasi lazim 20 senelik arkadasim dedigine göre. Baharin bu kadar o aileye karsi soguk olmasinin sebei kendisin de söyledigi gibi her firsatta ona geldigi yeri hatirlatmalari. ilk rastladigimda anlamistim, ilk bölümlerde Zerrin hanimin Sibelin annesinin evine gittigi zaman evden ciktiktan sonra sende böyle bi yerden gelmiystin ama bak simdi nasil oldun dedi. Kiz cok bozuldu biz bu kadar kötü durumda degildik dedi. O zaman bu kiz patlak verir dedim. Cok gecmedi aslini ortaya cikardi. Neyse Nebahat cehre artik olmuyor dizilere. Hic duygusu yok yüzündeki estetiklerden. Kadin agliyor mu gülüyor mu kizgin mi mutlu mu hic bisey anlamiyorum kaldi ki tavrina da cok sinir oldum kizlarina karsi. sadece bu asli olayinda yiice sinir oldum.. Simdi o gece Nilüfer Mertlerle bulustu tamam Aslinin nereye gittigi belli kocasi Taner Pinarla bulustu ama o gece biseyler gördü onlar. Peki Zerrin hanim nereye gitti. Acaba kocasndan süpheleniyor da onu mu takip etti. ama evden 1.20 de cikmis. Kocasi Sibelle 1de bulusucakti. Buarada kamera görüntüleri olan kafeyi izlemeye devam etmeyi ne zaman düsünürler cünkü orda Sibeli Mine olarak garson taniyordu demek ki sürekli mekani. Hatta kiy kardesiyle annesi de Metinle orada bulustu. Enselerlerdi :) Dilara sahnelerde cok bariz bi siknti yok gibi t-shortü kendisi degistisiyahti evine geldi beyazi giydi odasinda, icki sisesi de birden ortadan kaybolmadi dikkatli izle o kismi.ayrica ne farkeder. Asli elmasi nereden buldu onu sormak lazim, yada taner. Bide simdilik son Tayyar bana ilk bölümlerden beri Zerrine hayranligi varmis gibi geliyor nedense.
SELİN demiş ki;
Herkese selam. Ben bu bölümü sevdim. Yorum yapmadan önce bana geçen bölümde yazan bir yorumcuya cevap yazmak istiyorum. Sevgili DİLARA geçen bölümde yaptığın bir yorumda sadece "Ayrıca diziyi devamlı eleştirelim. Saçmalıklar diz boyu" diye yazdım demiş ve bana yazdıklarını tekrar okumamı tavsiye etmişsin. Ayrıca sadece bu cümleden çıkarak seni yanlış anladığımı ve yazmadığın cümlelerle suçladığımı iddia etmişsin. Buraya tekrar yorumunun tamamını kopyalıyorum. “ Ayrıca diziyi devamlı eleştirelim. Aynı Selin,melis ve Lale hanımın yaptığı gibi. Saçmalıklar diz boyu. Belki bu gidişle kpa yayından kalkar. O zaman ben 3 takla ileri 2 takla geri atlarım. Herzaman yaptığım gibi.Nedenine gelince baktığım bir dizi daha güme gittiği için muhaha. Biraz dizikoliklik bende varda...“ Bu yorum kinayeden başka bir şey değildir ve senin iddianın aksine eleştiri yüzünden sevdiğin bir dizinin yayından kaldırılacağını ve bunun için eleştirilmasini istemediğini belirtir. Yani eleştirenlere bir eleştiridir, başka türlü anlaşılmasıda mümkün değildir. Bende bundan çıkarak yorumumu yazdım. Ben her yorumu anlayıncaya kadar okuyan ve yazdıklarının ne manaya geleceğini bilerek yazan bir insanım ve mümkün mertebe kimseyi kırmamaya çalışırım. Senin içinde aynısını yapmaya çalıştım ama devamlı herşeyle ve herkesle alay eden bir yorumcu için bende artık o kadar özenli davranamıyacağım kusura bakma. ROZA etrafında gelişen olaylardan sonra „kurtlar gidince meydan çakallara kalmış“ diye sitede yazanlara çakal dedin ki çakal kötü nitelikleri olan bir hayvan olarak bilinir. Sonra LaLem’in buna tepkisini onun ortalığı karıştırmak istemesi olarak değerlendirerek LaLem’i suçladın. Ancak bunu LaLem ve benden başka yutmayan bir yorumcudan da tepki gelince doğrusunu itiraf ettin ama bu sefer bu çakal lafının sadece MELİS için geçerli olduğunu yazdın ki çoğul olarak yazılmış ve MELİS’in adı verilmemişken buna inanmak pek mümkün değildi. Daha önce yorumculara „Körler ve sağırlar birbirini ağırlar“ diyerek hakaret etmiştin. Bu atasözünün manasını burada tekrar açıklıyayım: Kötü nitelikteki kişi grupları birbirleriyle iyi anlaşırlar,birbirlerine kızmazlar, gücenmezler, çünki onların ruhları kördür kötülükleri görmez veya görmez gibi davranırlar manevi kişilikleri sağırdır kötülükleri duymaz veya duymamış gibi davranır birbirlerini idare ederler. Zaten bu atasözü kullanmak bile başlıbaşına bir hata ve artık kendini bilen insanlar tarafından kullanılmıyor bile çünki bunu kullanmak bile duyma ve görme özürlülerine yapılmış bir hakarettir. Arada durmadan özürlü bir yorumcuya onun özürlülüğüne değinerek laf sokuşturup duruyorsun. Bende seni bütün bu yorumların dolayısıyla son bir defa kınıyorum. Bundan sonra benden herhangi bir tepki görmeyeceğinden emin olabilirsin. Herkese sevgiler.
dilara demiş ki;
Devamlılık sahnelerinde hatalar var. Mesela Ömerin tişörtü bir renkse birden başka renk oluyor. Ömerin telefonu bir siyah oluyor ardından beyaz. Otel odasında elinde küçük bir içki şisesi var,birden elinden kayboluyor komidinin üstünde oluyor. Bu Denizer ailesi kesin bir ayin yapıp Ahmet Denizeri öldürdüler muhaha. Yoksa cinayet gecesi hangi nedenden dolayı tek tek evden gitmişler? Leventte keşke Baharın kardeşi rolünde olsaymış. Baharın Elifi ona sunması saçmalık. Yakında Ömer abisindende bir hayel kırıklığı Yaşamasın. Hüseyinin şüpheli halleri gözümüzün içine sokuldu. Baharın Ömerle patron işçi muhabbetide bayağı klişeydi. Final fragmanı çıkmış. Elif ve Ömer sert bir şekilde öpüşüyorlar. Bana çok sentetik geldi, daha organik olabilirdi muhaha.
mustafa demiş ki;
ömer in sağ elindeki yara 30 sn içinde kayboldu :D dikkatsizliğinde bu kadarı pes yani bar'dayken sağ elinde bulunan yara otelin önünde arabadan inerken yara yok.
Ayla demiş ki;
Musti arkadasa katiliyorum. Zerrin karekterini bende pek begenmiyorum, simdi cinayet gecesi disari ciktigi ortaya cikti, Asli karekteri cok basarili, bebegini ne kadar seviyor belli, ona güc kuvvet veriyor ve herkesden saklamaya calismis! Zerrin bebegi aldirmak la Asliya iyilik degil kötülük yapacak farkinda degil. Asli ona birsey olursa yasayamam diyor, ve önceden zaten defalarca hayatina kiymaya kalkmis bebegi giderse iyice hayal kirikligina ugrayacak hastaligi kötülesecek! Umarim gelecek bölümde kürtaj isi basarili olmaz......Gelelim bizim Ömer ve Elife...Ömerin yaptigini anlasamda haber vermeden gitmesi hos olmadi. Bahar karekterini tam cözemedim. Bu kiza ne yapildi ki aileye karsi kin ve nefret dolu? Ahmetin kesin ona kötülügü dokunmustur diye düsünüyorum....artik yeni sezonda belli olur
sevin demiş ki;
elif ile ömerin aski gelecek sezona kaldi.ömer önceden de biliyordu aradaki farki elif zaten söyleyip duruyordu simdi bahar söyleyince mi aklina düstü.baharin elifin sirlarini ögrenmesi icin sevgilisini önüne atmasi cok sacma elif zaten herseyi bahara anlatiyor elmaslari bile ailesinden önce bahara söylemisti yani biraz ona yardim ediyormus gibi yaninda dursa elmaslari bulmanda yardim ederim falan dese zaten elif hic süpelenmeyip anlatacak herseyi.asli olayindada anlamadim ben aslinin bir oglu var zaten ona hamileliginde de ilac almis olmasi lazim o cocuk saglikli dogmus zerrin hanim niye bununda öyle saglikli dogabilecegini düsünmüyor?tayyar beni güldürdü cinayet olur bu ben yapamam diyor bide pispis:)))sezon finali ne zaman acaba?
MSFIGO demiş ki;
Musti, yorumuna gönülle katiliyorum. Elif bence gurursuz degil. Evet, Ömere düskün, ona sevgisini göstermek istiyor. Ayrica Ömerden ask dilemedi hic. En kötü zamaninda yaninda oldu ve Ömerin kalbini kazandi diyebilirim :) Asil gurursuz davranan Nilüfer. Metinden ask dilendi durdu. Event, Stockholm sendromu olabilir ama Nilüferin nasil Elifin arkasindan yalanci demesi, annesine hemen sikayet etmesi, onun o kadar masum biri olmadigini gösterdi. Hemen ona kendini teslim etti. Eh ne oldu? CD yi buldu ve o an oh olsun sana salak Nilüfer dedim. Aslinda bir erkek kiz arkadasini iliskiye girerlerken cekmesi kadar onur kirici, adice birsey olamaz. Hemen madur olan kadini tutarim. Ama Nilüfere aciyamiyorum cünkü hem polisi kandirdi hemde ablasina ihanet ediyor. Bu bölümde ayrica Zerrin hanima ve Bahara cok kizdim. Bahara ne oluyor? O nasil bir sinir? Dersin Ömer sanki onun sevgilisi ve onu Elife kaptirmak istemiyor. Cok adi bir arkadas. Sevgiliside ayni bir aptal. Onunda afra tafrasini anliyamiyorum. Zerrin hanima diyecek söz bulamiyorum. Eger o anneyse, evladini düsünüyorsa, Aslinin su an neler yasadigini bilmesi gerek. Asli bunu ögrense iyice depresyona düserse ne olacak? Hemde kanun disi isler ceviriyor. Inanilmaz birsey.
Daha Fazla Yorum