Kara Para Aşk 10. Bölüm izle
Özet: Ömer, Elif'in kararı karşısında şaşkına dönmüştür. Aslı'nın cinayet gecesi gizlice evden kaçtığını Elif'e söyleyememiştir. Elif'i kırdığını düşünen Ömer, onu daha fazla üzmek istemez ve kararına saygı duyar. Elif ve Ömer yaptıkları sessiz anlaşmayla yol arkadaşlıklarına resmen son verirler. Elif artık ailesi ve şirketle ilgilenecek, şirketi kurtarmanın yollarını arayacaktır. Bu sırada ortaya çıkan yeni deliller şüphelerin Aslı üzerinde yoğunlaşmasına neden olur. Aile bu kez çapraz sorguya alınacaktır. Aslı yeniden ifade vermemek için ayak direr. Elif çapraz sorgunun nedenini öğrenmek istediğinde Hüseyin prosedür gereği bilgi veremeyeceğini söyler. Elif'in yeniden Ömer'in yardımına ihtiyacı vardır. Elif bu kez Ömer'den yardım isteyecek midir?
SELİN, kusura bakmayın ama Nilüfer'in acitasyonlarına kanacak kadar duygusallaşmamak gerekir diye düşünüyorum. Metin'in robot resmini çizdikten sonra Elif'in onu düzeltmesi ve ardından gelen Nilüfer tepkileri bence hiç de hak verilecek tarzda değiller. Bence tamamıyla Metin'e aşık olduğundan dolayı bu sözleri Elif'e karşı sarf etmiş bulunmaktadır. Safım Elif de hiçbir şeyden habersiz sözlerin altında kalıyor. Metin'de ne yapacağından bihaber.. Gel-gitlerde olsa gerekki.. Bi babası gibi kötü oluyor bi şekil değiştirip iyilik meleği oluyor, tabi Nilüfer'e karşı. Neyse.. bakalım ilerleyen bölümlerde ne olacak.
sinem demiş ki;
bak STEVE buda CHICA20 adli yorumcunun yorumu """"Ben Ömer´in cinayet büroya alinmasina hem sevindim, hem sevinmedim. ArPel ve Hüseyin´le birlikte calisacak olmasi güzel elbette, ama bir de isin Ali Amir boyutu var. Simdi Ömer sürekli Ali Amirin gözünün önünde olacak ve her hareketi takip edilecek. Arda, Pelin ve Hüseyin zaten sürekli Ali Amir tarafindan takip ediliyorlar. Ömer bari bu konuda serbest olsaydi ama simdi o da Ali Amirin takibi altinda olacak. Bu da demek oluyor ki bizimkiler hep bi cikmaz sokaga girecek. Ömer tam bir sey yakalayacak ve Metin´e ya da Tayyar´a cok yakinlasacak hop Ali Amir bir sey yapip durumu engelleyecek. Kisacasi Ömer´in eli kolu baglanacak hep. Bu yüzden tam olarak sevinmedim Ömer´in cinayet büroya alinmasina. Ali Amirden uzak bir yerde olsaydi daha iyi olurdu. Neyse, olumsuz tarafindan bakmak istemiyorum. Ömer´in Istanbul´da görevine devam etmesine cok sevindim. ArPel ve Hüseyin´le birlikte calismasi ise daha da güzel. Bol bol sahneleri olur artik birlikte bu dörtlünün. Bu arada dünkü bölümdeki dört silahsör muhabbetine bayildim Hüseyin Ömer´in geldiginde "Ahaa Porthos da geldi" demesi güzeldi Zaten masa basindaki Demir ailesinin sahneleri bölümün en güzel sahnelerindendi. Hüseyin´e bayildim gercekten dün. Cok eglendirdi hepimizi ekran basinda.. Bir de ben mutlaka Ömer&Hüseyin düeti istiyorum. Ömer´le Hüseyin karsilikli türkü söylesinler""" Aynisinn tipkisinii burda ROZA'da yazmisti. ROZA ya tek bir yorumcudan yada birkac yorumcudan ayni anda ASIRMIS sonra onlari yamaliyip buraya yapistirmis. COK AYIP!!!!!!!
sinem demiş ki;
steve, birde söyle bir sey var. o dedigin siteye girdim orda PERLEE adli bir yorumcu söyle bir yorum yapmis. """"Dünkü bölümdeki zaman kavramı gerçek miydi Sibel öleli nasıl 2 hafta oluyor ? İlk bölümde 7 si okundu kızın , Elif Sibellerin evine gelmişti Kutuyu çaldı . Ertesi gün Ömer Elifin evine gitti. Nilüfer ondan sonra kaçırılmadı mı ? Nilüferin kaçırılma olayı 7 gün de mi çözüldü. Roma'ya hangi zaman diliminde gittiler. Ömerin abisi iki gün hastanede kaldı bu hangi zaman diliminde oldu Dünkü bölüm tam anlamıyla karmaşaydı. Yabacı dizilere bu kadar özenmeyin. Çekemiyince böyle saçmalıyorsunuz. Babası iki hafta önce ölen kız bale yapar mı . Bu nasıl mantık. ?""" Bu yorumun tarihi 29.05.2014 saat 12:07. ROZA da ayni yorumu 30 dakka sonra buraya yapistirmis. Bak buda ROZA nin yorumu: """Senaristler BÜYÜK bir zaman hatasi yaptilar. Kuyumcuya Sibeli 2,3 hafta önce görmüstüm dedirtmekle. Bari bunu 2 ay olarak söyletseydiniz. Sibel öleli nasil 2 hafta oluyor? Daha ilk bölümde 7 si okundu kizin. Elif o eve geldi. Nilüfer ondan sonra kacirilmadi mi? Kacirilma olayi 7 günde mi cözüldü? Romaya hangi zaman diliminde gittiler? Bu anlamda bölüm karmasaydi. Ben BÜYÜK bir kampanya baslattim,lütfen aramizda para toplayalim:)) Tayyarin hastanesinde Nilüfere beyin nakli ettirelim. Büyük sevap islemis olacagiz:)). Nilüfer icin cok zor olmali beyinsiz yasamak. Ileride ben mutlaka Ömer&Hüseyin düeti istiyorum. Karsilikli türkü söylesinler. Dünkü bölümde ki dört silahsör muhabbetinide cok sevdim. Ömerin cinayet bölümüne alinmasina bir bakimada sevinmedim. ArPel ve Hüseyinle calismasi güzel. Ama birde isin Ali amir boyutu var. Simdi Ömerde devamli Ali amirin takibi üzerinde olacak. Buda demek oluyor ki bizimkiler hep bir cikmaz sokaga girecek. Ömer tam bir sey yakalayacak ve Metin e ya da Tayyar a cok yakinlasacak hop Ali Amir bir sey yapip durumu engelleyecek. Kisacasi Ömer in eli kolu baglanacak hep.:(( 29.05.2014 - 12:37""" Simdi sana inandim STEVE
melis demiş ki;
ayyy inanamiyorum sibel in annesi simdide kücük kizini isin icine sokuyor nasil bir anne bu.evet fragman cikmis dedigim gibi tabiiki asli öldüredi iste diziye heyecan olsun diye seyirciyi yönlendiriyorlar. selin haim gercekten karakter analiziniz mükemmel sanirim siz sosyolog üzerine egitim almmistiniz insanlarin psikologik olarak incelemeniz cok güzel.biz SON dizisinde coook incelemistiknelere dikkat etmistik megerse sonu bi hicmis bastan beri gözümüze soktuklariymis KAYIP tada öyle yani ben artik eskisi gibi incelemiyorum bu tür dizilerin tak tikigni bliyorum artik.son da coook degerli ,saygin arkadasligimiz olmustu simdi hic biri yok arada sevin yaziyor steve vardi o da arada yaziyor öbürleri artik yoklar ne yazikki...
Nazli demiş ki;
Dilara adli arkadasimiz tam bir dedektif. Ustun zekasiyla Lora'nin Roza olmadigini anladi ve onu bir guzel azarlayarak haddini bildirdi. Bravo Dilara.
SELİN demiş ki;
Herkese selam. LaLem’cim senin sorunu cevaplandırmayı unutmuşum burada yapayım bari. Gerçi daha önceki yorumumda yazdıklarımla sorunun bir bölümü cevaplandırdım zaten. Yani Aslı’nın bipolar bozukluk veya manik depressıf hastalık adıyla anılan hastalığının senin dediğin sebeplerle ilgisi yok aslında. Ama Aslı’nın ek olarak paranoyak olduğuda Elif’e olan takıntısından anlaşılıyor. Paranoyanın sebebi çocuklukta yaşanan travmatik bir olay olabileceği gibi , yaşam şartları veya yakınların yanlış tutumları da olabilir. Paranoyanın tedavisinde konuşma ve grup tedavisi daha etkilidir. Nilüfer’le Aslı’nın Elif’e karşı takınmış olduğu tavırlarından çıkarak,“nasıl olurda kardeşler birbirlerine böyle düşman olurlar diyorsun. Kabul edilmesi zor gizli bir gerçektir bu. „Sen kendine dost ara, düşmanı zaten anan doğurur sana“ diye bu durumu çok güzel izah eden bir atasözümüz vardır. İnsanlık tarihindeki ilk cinayette Kabil’in kardeşi Habil öldürmesiyle gerçekleşmiştir. Kardeşler anne babalarının sevgisinden tutta mirasa kadar herşeyi paylaşmak zorunda olan kişilerdir ve rakipleride diğer kardeşleridir. Ama oldukça uzun bir süre bir arada yaşamak zorunda olan kardeşlerin bu duyguları düzenlenmezse aile içi bariş mümkün değildir. Onun için bütün dinler, örf ve adetler kardeşlere birbirlerini sevmek zorunluluğu aşılamaya çalışır. Baskı aracı olarakta „günah, ayıp, yasak“ olgularını kullanırlar ki bunlar çoğunlukla tesirlidir, ama her durumda değil. Bu konu uzun bir konu ama kısa izah bu. Bu arada bu bölüme on üzerinden dokuz vermişsin. Fazla cömertçe olmadı mı bu değerlendirme? Bu bölümün yarısından fazlası koskoca polis teşkilatının Denizer ailesini ifade vermeye razı etme çabalarıyla geçti. Aslı karakterinin hastalığını yanlış yamalak öğrendik (bu arada Aslı’yı canlandıran oyuncuya kocaman bir „bravo“) . Sibel’in elmas satmak istediğini öğrendik. Bu arada yine bir özensizlik; Sibel bir elmas satmak istiyor ve kuyumcuda bunu Ömer’e öyle anlatıyor ama Ömer „Sibel kuyumcuya sahte elmasları bozdurmak için gitmiş‘ diyor. Bence birinin bir elmas satmak istemesi başka elmasları, yani birden fazla elmas satmak istemesi daha başka. Tayyar’ın organ ticareti yaptığını öğrendik hemde en iğrenç şekliyle. Burada da gördük ki Tayyar’ın bu işini de Metin organize ediyor, yani Tayyar’ın şebekesi bir adamdan oluşuyor (çok inandırıcı!). Ömer’in tavana saplanmış kurşunu bulmasıyla Aslı’yla babası arasındaki çekişmeyi öğrenmemiz bu bölümün enteresan bir gelişmesiydi. Herhalde bu kurşunun atıldığı tabanca ile Ahmet ve Sibel’in vurulduğu tabanca aynı olacak ve bu da Aslı üzerindeki şüpheleri artıracak. Hülya o günü anlatırken saat geriye alınarak geçmişe işaret edilmek istendi ki bu, saatlerle ölçülecek zaman birimleri için kullanılır filmlerde; haftalar önce olan bir olay için değil. Geriye alınan takvim olsaydı anlardım. Elif’in kendini bütün aileden sorumlu hissetmesi ve onlar hakkında kararlar alması sinirlerimi bozmaya başladı. Nihayetinde ailede herkes yetişkin ve kendinden sorumlu. Nilüfer Elif’e „artık benim iyiliğim için kimseye yalanlar söyleme ve en baştada kendine“ sözünü doğru buluyorum ve Nilüfer’in Elif’e kızmasını da. Daha önce bende pek böyle düşünmüyordum ama bu fikrim değişti. Nilüfer’in tek yakını Elif değil. Onun hakkında tek başına karar vermeye hakkı yoktu ve yine onun dediği gibi tek başına dedektifcilik oynaması da yanlış ama yanlışlar olmasa dizi olmaz herhalde. Metin’in Nilüfer CD’sini kırması onu yine gözümde düz kötü karakter olmaktan çıkardı. Bütün kadroyu çok iyi buluyorum. Nebahat Çehre hariç.. Tabii benim favori sahnelerimde Elif Ömer sahneleriyle, Hüseyin’in türkü söylediği bahçe sahnesiydi. LaLem’cim benim notum bu bölüm için on üzerinden 6,5. Elif’in artık kendini bütün ailenin fertlerinden sorumlu hissetmediği, Ömer’i kendisine bakmadan güvenilmez bir insan olarak değerlendirmediği ve tek başına dedektifcilik oynamaktan vazgeçtiği bir bölüm seyretmek dileğiyle. Herkese sevgiler.
Nisfulleyl demiş ki;
Zerrin'in artizliği kime anlamadım, sanırım batmış olduklarını birisinin sürekli kendilerine hatırlatıp artık o kadar havalanmaması gerektiğini belirtmeleri gerekir. Sanırım Zerrin karakterini oynayan kişiye bir türlü ısınamadığımdan böyle bir tepki verme ihtiyacı hissettim. Elif Ömere ikidir posta koyuyor ve bu beni sinir etmeye başladı (: İkili arasında güven konusunda en son bahsetmesi gereken ve Ömer'e karşı kullanması gereken kişi Elif olur diye düşünüyorum. Sanırım Elif'in başı Nilüfer yüzünden çok ağrıyacak. Şu anda öyle bir hal almışki tüm kılıçları Elif'e saplamaya hazır olabilir. Elif konusunda Ömer hassas.. hem de gereğinden fazla. Yani Polis olduğunu unutup taviz vermeye başlıyor. Edindiği bilgiler Elif'e söyleyen/paylaşan Ömer hiçbir şey'in gizli kalması noktasında garanti veremez. Çünkü Elif'i öyle "saf" bir karakter yapmışlar ki herşey çevresine rahatlıkla anlatabilecek potansiyelde. Şu ana kadar Elif'i kardeşi Nilüfer ile tehdit eden Metin, Elif'i çözmüş olmalı ki Ömer'i sevdiğini anlamış ve gerçekleri onunla paylaşmakla tehdit etmeye başladı. Çok zekice. Bir de dizi içeriğinden bağımsız olarak arada kendi kendine soruyorum; "acaba bu dizi ile birlikte kara para aklama konusunda halkın gözünde aklanmaya mı gidiliyor" diye.
Ella demiş ki;
Yeni fragmanlari izledim, Sibelin bu annesi ne ayakk?? Sibelin olumune neden olan ise ikinci kizinida tehlikeye atarak sokuyor... Tum suclu o, birde kalkimis omere kizip duruyor, sibeli unuttu diyee!!
SELİN demiş ki;
Herkese selam. Yorumuma başlamadan önce bende sevgili ROZA’ya veya başka bir yorumcuya yapılan sataşmaları kınadığımı belirtmek istiyorum. Ve bende başta LaLem olmak üzere bu konuda yazan bütün yorumcuların yazdıklarına katılıyorum. Gelelim dizimize: şu anda iki dizi izliyorum birisi Seyit ve Şura diğeride KPA. Birine Kıvanç için diğerine de Tuba için bakmaya başladım. Bu dizilerin şimdiye kadar yayınlanmış bölümlerini seyrettikten sonrada şöyle bir sonuca vardım: Seyit’in senaristleri ve yönetmenleri olayları dramatize etmekten bihaber KPA’nınkiler ise en basit olayları bile dramatize etmek konusunda ödüle layık. İki tim beraber çalışsa birbirlerinin aşırılıklarını düzeltebilirler mutlaka. Bunun en güzel örneği ailenin cinayet olayıyla ilgili olarak karakolda ifadelerinin tekrar alınmak istenmesi konusunda ailenin tavrı. Kara para aklayan ve elmas kaçakçısı olan ailenin reisi öldürülmüş katili aranıyor, kızları kaçırılmış faili aranıyor, elmas kaçakçılığı yapılmış elmaslar aranıyor. Bu durumda aile fertlerinin polis tarafından ikinci bir defa ifadelerinin alınmasından doğal birşey olamazken aile bunu çok dramatik bir olay olarak yaşıyor (benim bir hastam intihar etti tahkikat altı ay sürdü bu süre içinde 4 kere ifadeye çağrıldım) ve bize yaşatıyor (tabii yaşayana) suçluların bulunması için polisin araştırmalara devam etmesine sevineceğine. Buna sebep olarakta Aslı’nın atak geçirmesi gösteriliyor. Elif’in anlattıklarından Aslı’nın manik depressif olduğu ve Elif’e takmış olmasından ayrıca paranoyadanda muzdarip olduğu anlaşılıyor. Bir insanın bu hastalığa yakalanmış olması tabii ki üzücü ama Elif’in Ömere bunu anlatırken sanki Aslı ölümcül bir hastalığa yakalanmış gibi dramatize etmesi çok fazla. Bu hastalık nihayetinde günümüzde ilaçlarla tamamen kontrol altına alınabiliyor ve hasta çok normal bir şekilde hayatına devam edebiliyor. Aslı senelerden beri ilaçlarla ve hatta kliniklerde yatarak tedavi gördüğüne göre bunun ergenlik çağında gelip geçen tipten olmadığını anlıyoruz. Önce Aslı’nın atak geçirdiği dramatik jestlerle Elif ve Nilüfer’den saklanıyor sanki atak geçirmek kısa bir baygınlık geçirmek gibi birşeymiş ve saklanabilirmiş gibi. Sonrada Zerrin kızının kliniğe gitmesini engelliyor evde terapiyle düzelir diye; ilaç tedavisi gerektiren bu hastalıkta konuşma terapisinin hastayı iyileştirmediğini bilmesi gerekirken. Beynin kimyası bozulmuş diye de adlandırılan bir hormon bozukluğundan kaynaklanan, yani hastanın yaşamışlıklarıyla sevgisiz büyümesiyle v.s ilgisi olmayan bu hastalıkta Konuşma terapisi sadece hastanın bu hastalık nedeniyle ilaçlarını düzenli alması gerektiğini ve bu hastalıkla yaşamasını öğrenmesini amaçlar, atağı atlatmasını sağlamaz. Atak geldiğine göre demek ki Aslı ilaçları almayı bırakmış ve tekrar almasını sağlamak gerek ki bu da ancak klinikte mümkün. Diğer bir saçmalıkta Elif Ömer’e dünyanın sonu gelmiş gibi bir tavırla bir taraftan ablasını atak süresince rahat bırakmaları için rica ediyor diğer taraftan ertesi gün Ömer’e tamam yarın eve gel evde Aslı dahil hepimizin ifadelerini al diyor sanki atak bir günde geçermiş gibi. Atak geldiği zaman bunun bir günde değilde ilaçlar tekrar alınmaya başladığı tarihten itibaren en az 3 ama normalinde 4-5 haftadan önce geçmeyeceğini de ailenin, dolayısıyla da Elif’in bilmesi gerekir. Doktorlar bu konularla hastanın yakınlarını çok iyi bilgilendiriyorlar. Böyle bir ailenin ve dolayısıyla Elif’in bu tür bilgileri değerlendirme kapasitesi olduğu kesinlikle ortada. Elif’in Aslı’nın ifadesinin evde alınması için dramatik bir şekilde verdiği uğraş Aslı’nın hırsızlıktan tutta adam yaralamaya kadar çeşitli suçlardan karakolda kabarık bir dosyasının olduğunu (ki bu durumdan ailenin habersiz olduğu beklenemez) ve çeşitli suçlardan zaten karakolda ifade verme konusunda deneyimli olduğunu anladığımız an komediye dönüşüyor. Bunun haricinde Zerrin için kızının psikolojik rahatsızlığının ortaya çıkmasının kızının hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suç dahil çeşitli suçlardan sabıkalı olmasından daha kötü olduğunu düşünmesi de başka bir abeslik ve psikolojik rahatsızlıklar konusunda seyirciye verilen kötü bir mesaj. Ya Elif’in Aslı polis tarafından götürülürken yürek parçalayacak bir tavırla sanki yalan ifade veren ablası değilde kendisiymişde ablası onun yerine götürülüyormuş ve ifadesi evde Ömer tarafından alınırsa suçlu olsa bile suçsuz gösterilebilirmiş gibi Aslı’dan özür dilemesine dilemesine ne demeli. Nitekim Ömer evde yeni deliller bulunca Aslı’nın mutlaka şubede ifadesinn alınması gerektiğini belirtmişti. Tabii Elif’in yine bu durumu dünyanın sonu gelmiş ve buna de Ömer sebep olmuş gibi anlayıp dinlemeden Ömer’e yüklenmesi bu bölümde aşırı dramatize edilen konuya diğer bir örnek. Bu lüzumsuz dramatize edilmeleri bu diziye yakıştıramadım. Bu günlük bu kadar arkası yarın. Herkese sevgiler.
sevgi demiş ki;
Arkadaşlar şimdi ben yorumları zevkle okuyorum ama yayoınlanmamış bölümlerden bilgi vereyin lütfen
Daha Fazla Yorum