logo

Aşk 4. Bölüm izle

Özet: Derin bir aşk duyduğu Kerem'den ansızın ayrılma kararı alan Şebnem, herkesin hayatını bir anda altüst eder. Her şey hayalini kurduğu şekilde ilerlerken Kerem’in beklenmedik teklifi karşısında şaşıran Şebnem, içinde bulunduğu çaresizliğin bir kez daha farkına varır. Onun için tek çare, hastalığın onu götürdüğü yolda yalnız başına yürümektir.Bu sırada Kerem ve Azra ise, Şebnem’in bu kararı ile iyice çıkmaza girerler. Abdurrahman bir an için soluk aldırmaz. Artık onlar için de tek kurtuluş kaçmaktır.
Alaram demiş ki;
Size sesleniorum sayfalarca usenmeden dizi icin bu kadar hayat memat meselesi haline gelmis yorumlariniza sastik kaldik! Way arkadas hic mi isiniz gucunuz yok sizin !
07.11.2013 - 04:28
0   0

cemile demiş ki;
selin elbette benim sorum bu yöndeydi. dizi ölüm tehlikesi altındayken insanlar her yola başvurur mantığıyla başladı. ama senaryodaki mantığa baksana. senaryonun mantığında bile ayırımcılık var. burada azranın orhanın teklifine karşılık azranın orhanın yüzüne tükürmesinde haklı olduğunu düşündürtüyor seyirciye. ancak artık zavallı şebnem diyeceğim, o bir kadın değilmi? kerem onu kandırarak kullanmayacak mı? toplumun yapısını düşünerek azra bir başka erkekle olursa kerem azrayı kabul etmez diyorsun, ama kerem bir başka kadınla birlikte olmayı sırf arzanın canını kurtarmak için katlanacak. azra kerem ile kendi canını kurtarmak için böyle bir şey yapınca da azrayı kabul etmeyecek. Ben böyle bir ahlak anlayışını sevmiyorum. peki şebnem ne olacak? plan tuttu, şebnemle evlendi, ama şebnem iyileşti. sonrası ne olacak? kerem azraya dönerken arkasında duygularını, vücudunu kirlettiği (kullanıldığını anladığında ben senin sayende iyileştim kerem, önemli değil demeyecek elbette şebnem) bir şebnem kalmayacak mı? yani orhan gibi erkekler yapınca olay iğrenç olup, kabul edilemez olurken, kerem yapınca nasıl kabul edilebilir? planlar bile erkek egemenliğine hizmet eder halde senaryolara giriyor. can konusuna gelince, azra onunla hiç konuşmadı. canın duygularını, azrayı ne kadar önemsediğini henüz bilmiyoruz. can sağlam diyorsun, boşanma diye birşey var sonuçta. belkide dizi can azra, şebnem kerem üzerinden de devam edebilir. ben kadına yönelik ahlak adı altında yapılan bu ahlaksızca baskıya dikkat çekmek istemiştim sadece. dizi bence de ilginçleşiyor.
29.10.2013 - 20:47
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. Öncelikle herkesin Cumhuriyet Bayramını kutlarım. Sevgili CEMİLE yorumunu okudum. Yazdıklarının çoğuna katılıyorum. Benim mantığıma gönderme yaparak bir kaç soru sorduğunu gördüm. Bu sorularınla ilgili düşüncelerimi benim mantığıma gönderme yaparak sorduğun için değilde çok önemli ve düşündürücü sorular olduğu için belirtmek istiyorum. Sorunun ilki şöyle “azra canlarını kurtarmak için şebnem-kerem planını rahatlıkla yapıyor, hayata geçiriyor, ama bu planın bir başka versiyonunu orhan söyleyince yüzüne tükürüyor?? Niye??“. Öncelikle Orhan Kerem’le Azra’yı bu duruma sokan sonrada bu insanları bu tür önerilerle aşağılıyan bir insan olduğu için her halikarda yüzüne tükürülecek bir insan. Ama anladığım kadarıyla sen Azra’nın Orhan’a bu nedenle değil de kadın yaparsa başka erkek yaparsa başka mantığıyla hareket ettiği için tükürdüğünü düşünüp bunu sorguluyorsun. Bu durumda zaten Azra’nın Orhan’a neden tükürdüğünün cevabı açık, çünki Orhan, içinde yaşadığı toplumun ahlak kuralınıı, (yani erkek böyle bir şey yaparsa kirlenmez ama kadın yaparsa kirlenir o..... olur ve erkeği de buna müsaade ederse p.... olur) bile bile böyle bir teklifte bulunuyor ve böylece hem Azra’yı hem Kerem’i bütün yaptıklarına ek olarak birde en ağır bir şekilde aşağılıyor. Gelelim sorunun diğer bölümüne: “orhanın teklifiyle, azranın planı arasında ne fark var?. Orhan azraya güzelliğinden faydalan dedi, azra da kereme yakışıklılığından…yada can da azraya ilgi gösteriyor. niye azra canla şansını deneyip bu yolla para bulmuyor?” Bunun cevabı da bence çok açık: birincisi Azra’ da aynı ahlak anlayışından çıkarak eğer Can’la beraber olursa Kerem’in onu geriye kabul etmeyeceğini bildiği için; ikincisi: iki durum arasında çok önemli bir fark olduğu için. Şöyleki: Şebnem ölümcül hasta (Doktorun ifadesine göre kurtulma şansı %5 böyle durumlarda bir mucize olması milyonda bir) ve hazır Kerem’e aşık. Can Azra’ya asılıyor ama o bir Play Boy , yani her güzel kızı götüren biri ve Azra’ya aşık olup olmadığı konusunda bir fikrimiz yok. Ve en önemlisi Can sapasağlam. Yani Azra’nın Kerem’le kısa bir süre ayrı kalıp tekrar birleşme planlarına pek uygun değil. Bence Azra eğer bebeği aldırmazsa, bilhassa o senin bahsettiğin hamilelik hormonları nedeniyle birde bebeğinin canının derdine düşüp bu işin yapılmasını daha çok isteyecek. Bu hamilelikle dizi bizi tersköşe yaptı. Şu anda herşey belirsiz. Bence dizi senin haklı olarak bahsettiğin bütün bu abartılara ve senaryo hatalarına rağmen iyi gidiyor. Herkese sevgiler.
29.10.2013 - 12:55
0   0

melis demiş ki;
simdiden tüm türk milletinin CUMHURIYET BAYRAMINI KUTLARIM.selin hanim,yarin malum cok önemli bir gün vaktim olmaz siteye girmey facedeki arkadaslar mesajlasma derken simdiden kutladimherkese.evet bende bilmiyorum kac sefer izledim ve bunun gibi filmleri defalarca bikmadan izlerim zaten ARTE fransiz kanali oldugunda genelde italya-fransa yapimi eski klasikleri cok oynatiyor SW filmleri eski unutulmazlari .aaa izmirime güzeldir dogrusu laf söyletmem biz k.yakaliyiz ama göztepe,alsancak ,hatay,güzelyali taraftada akrabalar arkadalarim coook vardirsize tekrar iyi seyirler .....
28.10.2013 - 19:48
0   0

cemile demiş ki;
selam konusunda ben de bir şeyler söylemek istiyorum. iyi günler, merhaba, selam, baş hareketiyle verilen selam günlük hayatımızda sosyal mekanlarda çoğunlukla kullandığımız bir şey. ben kendi hayatımda hep kullanırım. burada yazdıklarımızı başkaları da okuyor sonuçta. bir merhabayla başlamak hoş bir şey bence. bazen yazıyorum bazen unutuyorum. topluca herkese merhaba diyeyim.. gelelim diziye.. yeni seyretme fırsatı buldum. şebnemin red cevabı aslında tahmin ettiğim bir şeydi. ailesinden kaçmak isteyen bir ruh halinde evet demesi şaşırtırdı beni. keremin denizden kurtarışından sonra yakınlaşmaları sonucunda evet demesi daha mantıklı. Neslihanın karşısında kerem cevap bile veremedi. Çünkü içinden ona hak veriyor, yaptığının fırsatçılık olduğunu biliyor. azranın evindeki sevgisizliğin arza da farkında. böyle bir anneye sahip olmak çok üzücü bir şey. azradaki soğukluk annesinden geçmiş olabilir, annesinin sevgisizliği azranın kalbini katılaştırmış. ama anlayamadığım bir şey var. Hani selinin etik olmasada canlarını kurtarmak için azranın yaptığı planı hoş görürüm, mübahtır mantığından hareketle… azra canlarını kurtarmak için şebnem-kerem planını rahatlıkla yapıyor, hayata geçiriyor, ama bu planın bir başka versiyonunu orhan söyleyince yüzüne tükürüyor?? niye?? orhanın teklifiyle, azranın planı arasında ne fark var?. Orhan azraya güzelliğinden faydalan dedi, azra da kereme yakışıklılığından…yada can da azraya ilgi gösteriyor. niye azra canla şansını deneyip bu yolla para bulmuyor? Tefeci olayı çok abartılı işleniyor bence. İstanbulda otogarda silahla adam kaçıracaksın… böyle bir durumda polisi ararlar.. sonra tefecinin tek para umudu kerem mi? Özel adam takıyor peşlerine. Bu da çok abartılı. Şebnem bu bölümün yıldızıydı. Ailesiyle vedalaşması, duygularını sessizce yansıtması çok etkileyiciydi. Kerem-azra iyi iki arkadaş gibi yansıyor bana, hala aralarındaki büyük aşkı hissedemiyorum. azranın hamileliği de çok şaşırtıcı. Bu kadar zaman hamile kalma tam kerem-şebnem işi olacakken (şebnem iyileşmek istiyor) hamile kal. Bakalım hamilelik hormonları salgılamaya başladığında azra bu kadar soğukkanlılıkla keremi şebneme itebilecek mi?
28.10.2013 - 18:22
0   0

SELİN demiş ki;
Selam MELİS ben senin bana hitaben yazdığın satırları son yorumumu gönderdikten sonra okudum. Demek doğru hatırlamışım sırf anne tarafından olsan bile İzmir’lisin benim için. Ben doğma büyüme İzmirli’yim ve uzun senelerden beri Alman’ya da yaşıyorum. İzmiri çok sevdiğim içinde bir İzmirli tanıyınca onu hiçbir yere bırakmak istemiyorum. Daha doğrusu ben senelerden beri grup çalışmaları yaptığım için durmadan insanları biraraya toplamak istiyorum. Bu da galiba yanlış algılanıyor. Bundan sonra daha dikkatli olurum. Tabii ki her insanın zevki ayrı ve bu konu tartışmasız. Neyse bunları bırakalım artık. Belki seninde sevdiğin başka bir dizinin sitesinde buluşuruz. Kayıp dizisini bende seyrediyorum ve beğeniyorum da ama ben olayların ne olacağı konusunda değil de insanların hangi şartlar altında nasıl davrandığı konusunda yorum yapmasını seven bir insanım. Bu dizinin konusu benim amacıma daha uygun. Gerçi vaktim olsa Kayıp dizisinin sitesine de girerim ama yok. Strada filmini çok kereler seyrettim. Her seyredişimde de Gelsemino ‘nun durumuna içim acır. Zampano’ya hırslanır ve yine de acırım. Gelsemıno’nun tropetle çaldığı melodide hep kulağımdadır. Fellini’yi meşhur eden ve yabancı bir filme verilen ilk Oscar’ın sahibi çok güzel bir film. . Çok iyi bir seçim. Sana iyi seyirler ve sevgiler.
28.10.2013 - 17:10
0   0

SELİN demiş ki;
Herkese selam. Bu yazıma ROZA’nın selam ve yorumcu olarak neden mesafeli davrandığı konusunda yazdıklarına değinerek başlamak istiyorum. Sevgili ROZA herşeyden önce böyle bir açıklama yapman bence çok ince bir davranış, çünki böylece bu sitedeki yorumculara ne kadar değer verdiğini göstermiş oldun demek istiyorum ve “herkes dilediği gibi davransın” isteğine katıldığımı belirtmek istiyorum.Yalnız anlamadığım bir şey var: ben yazdığım sitelerdeki bütün yorumları dikkatle okuyorum ama şu ana kadar hiç kimsenin selam konusunu sorun ettiğini görmedim. Selam konusunda sadece FEY ile benim aramda bir muhabbet geçtiği için, genelinde alıngan bir insan olmamama rağmen, acaba bu muhabbet yanlış mı algılandı diye sordum kendi kendime ve bende bir açıklama yapayım dedim. Bu muhabbetin uzaktan veya yakından sana veya başka birilerine: yoruma başlarken herkese selam diye başlaması gerektiğini ima etmek veya sana veya başka birilerine selam vermenin kıymetini anlatmak gibi bir amacı yoktu. Tabii ben sadece kendim için konuşuyorum burada. Bence herkesin bir davranış tarzı ve bir yazış şekli var ve bencede senin dediğin gibi “herkes dilediği gibi davranmalı” ve burada sadece kendim için konuşuyorum eğer birini yazdıklarımla rahatsız ediyorsam bunu açıkça belirtmeli ki bileyim ve bir daha yapmayayım. Kötü niyetle yapmak istediğim birşey yok. Düşüncelerimiz mutlaka ters düşecektir ama bunu da söyliyebilmeliyiz diye düşünüyorum. Hazal Kaya hayranlığıma gelince: benim Hazal Kaya için hissettiklerim hayranlık değil de beğenmek olarak adlandırılabilir. Ben Mozart’a hayranım veya Merryl Strepp’in rol kabiliyetine ama Hazal’a değil. Ona oyuncu olarak hayran olabilmem için onun daha çok yol katetmesi lazım. Daha doğrusu benim şu anda hayranıyım diyebileceğim bir dizi oyuncusu yokö sadece beğendiklerim ve çok beğendiklerim ve sevdiklerim var. Hazal bence çok güzel biri, pırıl pırıl bir güzelliği var ve ben Hazal’ı AFK’da canlandırdığı Feriha karakterinde çok sevmiş ve çok beğenmiştim. Zaten ben Hazal’ı daha önce bir Aşk’ı Memnu’da seyretmiştim ki onuda devamlı seyredemediğim için Hazal konusunda pek fazla bir fikir sahibi olamamıştım, yalnız rolüne yakıştırmıştım orada. Hazal’ı ve AFK’daki Feriha tiplemesini ateşli bir şekilde savunma sebebim FEY’ciminkiyle aynı. Bu konuda bütün yazdıkları benim içinde geçerli. Aslında bende Beren’i Hazal’dan daha çok beğeniyorum. Hem oyunculuğunu hemde görünüşünü. Hazal daha yolun başında beren’se yolu ortalamış bir durumda. Beren’i iki film de ve Aşk’ı Memnu, kısmen FGSN ve kısmen İntikam dizisinde ve tabii ki ‘Hatırla Sevgili” dizisinde izledim. Hepsindede beğendim ama “Hatırla Sevgili” dizisinde onu sadece beğenmedim ayrıca canlandırdığı karakteri de çok sevdim. Gelelim dizimizin yorumuna: herşeyden önce görüyorum ki artık herkes benim gibi dizinin adının AŞK değil Arzu, Şebnem ve Kerem’in baş harflerinden oluşmuş A.Ş.K olduğunu anladı ve tabii bu diğer taraftan Aşk temasına da işaret ediyor mutlaka. Bu üçlü ilişkide işlenen AŞK temasının bizi nerelere götüreceğini ben daha tam olarak kestiremiyorum ama Sevgili ELVEDA’nında dilediği gibi bende bu dizinin yayından kalkmamasını diliyorum. Çünki bu dizi ELVEDA gibi benimde gözüme hitab ediyor ve klasik bir temayı işliyor olsa bile tekdüze değil de çapraşık ilişkileri, insan ruhundaki aydınlık olduğu kadar karanlık noktaları ve çaresizliğin insanlara neleri yaptırabileceğini gösterdiği ve böylece de bana birçok değerleri sorgulattığı için beynime de hitab ediyor. Yine ELVEDA’nın düşüncesinden çıkarak bende, bir insan bir diziye bakmamak veya tam aksine bakmak için bir bahane ararsa her zaman bulur diyorum. Mesela Kayıp dizisinde akla gelecek her türlü kötülük var (kendisini evine almış can yoldaşı görmüş bir kadını kocasıyla aldatmak; göz kırpmadan bir çocuğa yapılan işkence; göz kırpadan çıkar uğruna insan öldürme; iftira atma; devamlı şiddet sahneleri ; arkadan iş çevirme, soğuk kanlılıkla insanları aldatma v.s) ama kimse bu dizi kötü mesaj veriyor demiyor ve senaryosu, oyuncuları, olayların akışı v.s güzel diye bu dizi seyredilmeye değer denilebiliyor (Bu arada belirteyim: bende Kayıp dizisini seyrediyor ve beğeniyorum). Ama A.Ş.K dizisinde ölüm tehlikesiyle karşı karşı karşıya olan çaresiz iki genç insanın panik halinde önlerine çıkan bir fırsatı ı değerlendirmek istemesi büyük kötülük, ahlaksızlık ve kötü mesaj olarak kabul edilerek bu diziye bu yüzden bakılmaz denilebiliyor. Yani tam ELVEDA’nın dediği gibi bütün olay bakış açısı ve bakmama veya bakma bahanesi. Tabii bütün bunlar dizideki hata ve yanlışlar eleştirilmemelidir manasına gelmiyor. Dizilerdeki mantık hataları konusundada MSFİGO’nun düşüncelerine katılıyorum. Dizi ve filmcilik ustası olan Amerika’lıların dizilerinde bile ne hatalar oluyor ve ne klişeler sergileniyor. Mesela ROZA’nın haklı olarak çok klişe bulduğu Kerem’in İstanbul’un bir ucundan taksiyle Kilyos’a tam vaktinde gelip Şebnem’i kurtarması tamamen amerikanvari bir sahne. Amacı diziye heyecan katmak ki seyircideki adrenalini yükseltmek ve böylece seyirciyi diziye bağlamak . Sonucunda diziler ne Oskar’a aday gösterilmek için yapılmış sanat eserleri ne de insanlara doğru yolu göstermek için yapılmış ahlaksal veya mantıken hiçbir açığı olmayan bilimsel yapıtlar. Çoğu insanları eğlendirmek , monoton yaşantılarına heyecan getirmek, hoş vakit geçirmelerini sağlamak v.s için fabrikasyon işi meydana gelmiş yapıtlar. Kimileri az özenle ucuza yapılıyor kimileri büyük para yatırımıyla ve özenle yapılıyor. Kimileri de bakmışsın bir kult (Asi , adını Feriha Koydum v.s gibi) olmuş. Kabul etmemiz gereken bir gerçek var ki ülkemiz dizi ve film konusunda çağ atladı. Oldukça kaliteli ve birçok ülkelerde bile gösterilen dizilerimiz var. Biz aslında şanslı bir devirde yaşıyoruz. Her zevke hitabeden yerli veya yabancı dizileri seyretme şansına sahibiz. Şanslı olduğumuz kadar şımartılmış durumdayız da. Bu kadar çokluk arasında işlenmemiş konu kalmadığı için ve aslında yaşam klişelerden ibaret olduğu için bir doyum yaşıyoruz ve artık herşeyin sonunu tahmin edebiliyor ve bu nedenlede herşeyi sıkıcı bulmaya başlıyoruz. Ama Azra’nın hamile olduğu doğruysa ki bu benim için hakikaten şaşırtıcı bir durum olur işler daha içinden çıkılmaz bir duruma girecek demektir. Bakalım çözüm ne olacak.. Herkese Sevgiler
28.10.2013 - 14:59
0   0

MSFIGO demiş ki;
Rozacim, sen bunlar ne zaman birlestiler soruna o cevapi yazdim. Bunlar yillardir beraberler diye ;) Tabii, simdige kadar birsey olmadi, tam böyle sorunlar cikarken bir bebek yolda ;) bende buna tesadüfmü diyeyim, yoksa kadermi yoksa senaristlerin bir düsündükleri vardirmi diyeyim ;)
28.10.2013 - 14:31
0   0

melis demiş ki;
selam selin hanim,evet izmirliyim anne tarafim izmirlidir ve izmir kiz lisesinden mezun coook arkadaslarim vardir cocukluk arkadaslarim o okulda okumus su an hepside face arkaaim.ayrica yegenim dayimin kizi yani o okuldan epey vardir akraba ve cocukluk arkadaslarim.siz almanyaasiniz sanirim ve digital tv varsa blirsiniz o kadar kanal varki onun icin dizilere pek bakmam bakiyorum senaryolar bir sekilde degisikte olsa ayni .SON hosuma gitti degisik bir konusu vardi su an KAYIP takibindeyim maalesef A.S.K bakmaya inan vaktim yok.egerki ARTE tv niz varsa size cok güzel klasik film tavsiye edeyim bu aksam la strada oyniyacak iste böyle sosyal klasikleri ve kriminal filmleri kacirmam ama dizileri takip edemiyorum sarmiyor konulari beni size iyi seyirler selin hanim. FEY,evet senin yorumunu göremedim kayipta gene bir sürü sorularla birakildik görüsmek üzere iyi seyirler..
28.10.2013 - 10:39
0   0

Roza demiş ki;
Fey yok kafami sisirmedin,gayet güzel Hazal Kaya hayranliginida aciklamissin. Ben zaten Hazalin kisiligii elestirmiyorum. Azra karekterini sevemedim. Keremide tabiki. Gerci dizi baslayali az bir zaman olsa bile. Beren Saatin aski i memnu daki karekterini cok sevdim. (Kocasini boynuzlasa bile), FGSN de ki karekterini cok sevdim. Ama intikamda ki yagmurlu derinli karekterini sevemedim gitti. Bu A.S.K ta da Azrayi sevemedim. Hepimiz farkli karekterlerde oldugumuz icin ben öyle senin gibi ince ince düsünemem,Azrayi sevmedigimi yazarsam koyu Hazalcilar kirilir diye. Spontanim,en son söyleyecegimi ilk söylerim,dogrucuyumdur. 99 köyden kovulurum:) 9 muydu ne? Ahh bak en iyi sen bilirsin kayip dizisini cok cok sevdigimi :)) Diziye kafayi taktim madem bunlar Azra ve Kerem uzunnn yillardan beri beraberler cok iyi korundular da simdi ne oldu da bebek yolda:))))
27.10.2013 - 20:42
0   0

Daha Fazla Yorum
Yorum Yap

Dizinin Diğer Bölümleri
Yerli Diziler
Eski Diziler
Yabancı Diziler